|
|||
d) Kadın fıtratı 8 страницаkabul olunur. ” “Ü ç duâ vardı r ki kabul gö rü r: Bunlar; mazlumun bedduâ sı, misafirin duası ve anababanı n ç ocuğ una duâ sı dı r. ”7 Peygamberimizin sunduğ umuz aç ı klamaları bizleri kendi nefislerimiz ya nı sı ra eş lerimiz, ç ocukları mı z dostları mı z ve bü tü n mü ’minler iç in duâ etme ye teş vik buyurduğ u gibi duâ almaya da yö neltmektedir. Hele hele duâ almak gayemiz olmalı dı r. Yü ce Peygamberimizin Hz. Ö mer’e hitaben: “Kardeş cağ ı zı m! Bizi de dua dan unutma” buyurması birbirimizin hayı r duası nı almaya ne derece muhtaç olduğ umuzu gö stermektedir. 8
5 C. Sağ î r, 1/52. 6 İ. Mace, Hn. 1137. 7 Sı rası yla bak. M. S. Mü slim, Hn. 1882; C. Sağ î r, 2/15; Tirmizî, Hn. 3442. 8 Tac, 5/116.
421
422 Muhterem Mü ’minler! Dü nya ve â hiret saadetimiz iç in ş artları na riayet ederek ve kabul anları nı da gö zeterek Rabbimize dua edelim. Bizler Allah’a dua etmekle, Allah katı nda değ er kazanacağ ı z. Bu gerç eğ i Rabbimiz bakı nı z nası l aç ı klı yor: “Ey Peygamber! De ki, duanı z olmasa Rabbim size ne diye değ er versin... ”9 Mü ’minler! Ş anlı Peygamberimiz: “İ nsanları n en â cizi dua etmekten â ciz olandı r. ”10buyururlar. Bö yle bir zavallı lı ğ a dü ş meyelim. Zira duası zlı k bizi yalnı z duanı n feyzin den ve mutluluğ undan mahrum kı lmaz, Allah’ı n gazabı na da gö tü rü r. Bakı nı z Peygamberimiz bizi nası l uyarı yorlar: “Kim Allah’tan dua ile dilemez; istemezse Allah ona gazab eder. ” “(Ç ü nkü ) duayı terketmek gü nahtı r. ”11 Hutbemizi, mukaddes hayatı lisanî ve fiilî bir duâ ile yakarma iç inde ge ç en ş anlı Peygamberimizin yaptı ğ ı ve bizlere ö ğ rettiğ i dualardan bir demet su narak bitirelim: “Ey Gö klerin ve yerin yaratı cı sı, gizliyi ve aç ı k olanı bilen Allahı m! (İ bâ det olunacak: emirleri ve yasakları na da uyulacak senden baş ka) hiç bir ilâ h yok tur. Ancak Sen varsı n. Sen bü tü n varlı kları n Rabbi ve sahibisin. Nefsimin (yaptı ğ ı ve yapabileceğ i kö tü lü klerin) ş errinden, Ş eytan’ı n ş er rinden ve onun koş tuğ u ş irk’ten (sana sı ğ ı nı rı m. ) Nefsim aleyhine kö tü lü k yapmaktan, bir Mü slü man’ı kö tü lü ğ e uğ ratmaktan sana sı ğ ı nı rı m. ” “Allahı m! Gü nah(lar)ı mı bağ ı ş la. Benim rı zkı mı ç oğ alt. Bana rı zı k olarak verdiğ in nimetleri benim iç in bereketlendir. ” “Peygamber Muhammed’in Rabbi olan Allahı m! Gü nahları mı bağ ı ş la, kalbimin (insanlara karş ı oluş an ve oluş acak) olan ki nini gider. Beni yaş attı ğ ı n sü rece (emirlerin ve yasakları ndan) saptı rı cı fitnelerden beni kurtar (Allahı m! )”
9 Furkan, 77. 10 K. Hâ fâ, Hn. 408. 11 S. Tirmizî, Hn. 3370.
“Allahı m! Bana acı. Bana sı hhat ver. ” “Allahı m! Bü tü n elemlerden, tü m tembellik tü rlerinden ve kabir azabı n dan sana sı ğ ı nı rı m. ” “Allahı m! Sana kavuş acağ ı mı z ö lü m gü nü mü zü gü nlerimizin en hayı rlı sı kı l. ”
423
Kur’â n’ı Okumak, Anlamak ve Uygulamak Vazifemizdir
424 Kur’â n; Yü ce Rabbimizin seç tiğ i ve son ve evrensel Peygamberi kı ldı ğ ı Hz. Muhammed’le insanlı ğ a bildirdiğ i yasaları nı n bü tü nü dü r. Allah’ı tanı tan, hayatı n baş langı cı ve sonucunu bildiren â yetleri, sunduğ u umumî hayat kanunları, felâ ket ve mutluluk sebebi olan yaş ayı ş ş ekillerine ait tarihî belgeleri, kâ inatla(evrenle) ilgili ilmî mucizeleri, Hak’kı, bâ tı llardan ayı rı cı dü sturları ve insanlı ğ ı n ö lü m ö tesi yaş amı nı aç ı klayan haberleri ile Kur’â nı Kerî m bü tü n akı l sahihleri iç in hidâ yet kaynağ ı dı r. Mü ’min bü tü n Kutsal Kitap’ları n ö zü nü iç eren Kur’â n’a iman eden ve onun ihtiva ettiğ i itikadî, iktisadî, iç timaî, hukukî ve ahlâ kî bü tü n dü sturla rı nı n Mevlâ mı z tarafı ndan konulan emirler ve yasaklar olduğ una inanan ve Kur’â n Nizâ mı ’nı yaş amaya bü tü n varlı ğ ı yla yö nelen insandı r. Mü ’min Kur’â n insanı dı r. O’nu okumak, anlamak, yaş amak ve yaymak la gö revlendirilmiş tir. a) Rabbimizin “…Kur’â n’dan kolayı nı za geleni okuyunuz... ” ş eklindeki em rinin gereğ i olarak mü ’minin Kur’â na karş ı ilk vazifesi ibadet olduğ u inancı y la O’nu sı k sı k okumaktı r. Kur’â n’ı orijinal harfleriyle ö ğ renerek ihlâ sla tilâ vet etmektir. Mü slü man’ı n inandı ğ ı ve hayat Nizamı edindiğ i Kur’â n’ı tecvid ü zere gü zelce okuyamaması nı n mazereti olamaz. Hiç bir mü ’min, ben Kur’â n okuyamı yorum dememelidir. Bu ç ok acı dı r ve cehaletlerin en ç irkinidir. Ç ü nkü, O’nun ö ğ renilmesi, gü nde 12 saat olmak ü zere, en ç ok bir aylı k bir iş tir. Devrimizde bir ç ok mü ’minin Kelimei Ş ahâ det cü mlesini bile rahatlı kla telâ ffuz edememesi, ilk defa karş ı laş ı lan yabancı bir dilin kelimelerini telâ ffuz
eder gibi Kur’â n kelimeleri ü zerinde zorluk ç ekmesi ve bunun bö yle devam edip gitmesinin inanç zaafı olmaktan baş ka bir izahı yoktur. Her mü ’min, Kur’â n’ı aslî harfleriyle okuması nı ö ğ renecektir. Bu, dinî bir vazifedir ve bir ibâ dettir. Bu mevzuda Peygamberimiz ş ö yle buyurmuş lardı r: “Sizin en hayı rlı nı z, Kur’â n’ı ö ğ renenleriniz ve ö ğ retenlerinizdir. ” “Kim Kur’â n’dan bir harf okursa o harf sebebiyle ona bir birim sevap ve rilir. Her bir sevap ise on katı ile mü kâ fatlandı rı lacaktı r. ”1 İ slâ m Dini’ni aş kla yaş ayabilmesi iç in mü ’minin Kur’â n’ı ciddî ve sü rek li bir ş ekilde okuması gerekir. Bundan ö tü rü dü r ki mü ’minlere emredilen ve gü nde beş defa kı lı nması gereken namazlarda, baş ta Fatiha sû resi olmak ü zere Kur’â n’dan bö lü mler okunması emredilmiş tir. Bö ylece mü ’minlere namaz ç a ğ ı ö ncesi Kur’â n eğ itimi gerekli kı lı ndı ğ ı gibi, hayat sü resince de Kur’â n’la fikrî ve kalbî bir rabı ta kurmaları sağ lanmı ş tı r. Ş u eş siz ve tarife sı ğ maz ihtiş ama bakı nı z ki, her mü ’min, en az gü nde beş defa namazlar aracı lı ğ ı ile Kur’â n’la doğ rudan doğ ruya bir bağ lantı kuracak tı r. İ slâ m Dini’nin iman, ahlâ k, iktisad, hukuk v. s. dü sturları nı oluş turan eden Kur’â n â yetlerini, Rabbinin huzurunda, Rabbinden indirilen ş ekliyle okuyarak ve dinleyerek Allah’a ibâ det edecektir. Muhterem Mü ’minler! Kur’â nı okumak mü min iç in ne derece lü zumlu ise ö ğ rendiklerini koru mak ve unutmamak da o nispette zarurî dir. Bu sebepledir ki, Peygamberimiz Kur’â n’a karş ı gö sterilecek alâ kası zlı ğ ı n manevî sorumluluğ una değ inerek ş ö yle buyurmuş lardı r: “(Kurâ n’dan bildiklerinizi mutlaka muhafaza ediniz. Ç ü nkü ) bana ü m metimin gü nahları gö sterildi de, kendisi Kur’â n’dan bir sû re veya bir â yet ö ğ renip de sonra onu unutan kiş inin gü nahı ndan daha bü yü ğ ü nü gö rmedim. ”2
1 Mü zzemil 20; Tac, 4/54. 2 Tac, 4/9.
425
426 Mü ’minler! b) Kur’â nı aslî harfleri ile fakat anlamayarak okumuş olmak bir ibâ det ise de ası l gaye O’nu anlamaktı r. Bu sebeple Kur’â na yö nelik bir gö revimiz de onu anlamaya ç alı ş maktı r. İ slâ m Dini temel yasaları nı teş kil eden Kur’â n’ı n anlaş ı lması nı belirli zü m relerin tekeline bı rakmamı ş tı r. Kur’â n, her bir ferd iç in gö nderilmiş tir ve Kur’ â n mesajı ana hatları yla herkes tarafı ndan anlaş ı lacak kadar aç ı ktı r. Bu gerç eğ i ifade etmek iç indir ki Rabbimiz ş ö yle buyurmuş tur: “Andolsun ki, biz, Kur’â n’ı anlaş ı lması /ü zerinde dü ş ü nü lmesi iç in kolay laş tı rmı ş ı zdı r. O halde bir dü ş ü nen (ibret alan) var mı? ”3 Kur’â nı biraz olsun anlayarak okumuş olmak iç in, Kur’â n’ı n orijinal harf leriyle yazı lmı ş metnini ihtiva eden meâ l ve tefsirlerinden sı ra ile gü nlü k ders ler takip etmeliyiz. Bir sayfa metin, akabinde de okunan sayfanı n tercü mesi ve tefsirini okumalı yı z. Ayrı ca, muhtelif mevzû lardaki Kur’â n â yetlerini aç ı klayı cı ilmî eserleri de ciddi bir gayretle takip etmeliyiz. Kur’â nı okumanı n, onu anlamak iç in olacağ ı gerç eğ ini kavrayamayan birç ok mü ’min kardeş imiz, hatta birç ok din gö revlimiz, Kur’â nı yı llarca oku dukları, defalarca hatmettikleri halde tercü me ve tefsirlere rağ bet etmedikleri, sunduğ umuz usû lü benimsemedikleri iç in, Kur’â n’ı n manâ zenginliklerinden feyiz alamamı ş lardı r. Biz, bu duruma dü ş memeliyiz. c) Hayat Nizâ mı ’mı z Kur’â n’ı mı zı okumak, anlamak iç in olacağ ı gibi, an lamak ta ş ü phesiz tatbik etmek iç in olacaktı r. Mü ’minin Kur’â n’a imanı zaten O’nu yaş amak iç indir. Kur’â n’a karş ı bu ü ç ü ncü gö revimizle ilgili olarak Yü ce Rabbimiz ş ö yle bu yurur: “İ ş te bu Kur’â n, indirdiğ imiz mü barek bir kitaptı r. Artı k Kur’â n’a uyun, (O’nun emir ve yasakları na aykı rı davranı ş tan) sakı nı n ki merhamet olunası nı z. ”4 Mü ’min Kur’â n’ı mû sikisinden yararlanmak ve kü ltü rü nü artı rmak iç in okumayacaktı r. O’nu yaş amak iç in ö ğ renecek, okuyacak ve dinleyecektir.
3 Kamer, 17. 4 En’am, 155.
Kur’â nı tebliğ eden, nurlu ve mukaddes hayatı yla da yaş ayarak aç ı kla yan biricik Ö nderimiz/Peygamberimiz Kur’â n’ı yaş amamı z konusunda ş ö yle buyurur: “Kur’â n; (maddî ve manevî bunalı mları n) ş ifa kaynağ ı dı r. ” “Kur’â n’a sarı lı nı z. Onu hayat rehberi tanı yı nı z. Ç ü nkü, O, alemlerin Rabbi olan Allah’ı n sö zü dü r... ” “Allah’ı n kelâ mı nı n; (emir ve yasakları nı n) insanları n koyduğ u yasalara ü stü nlü ğ ü ise Allah’ı n yaratı kları na ü stü nlü ğ ü gibidir. ” “(İ ş te bu sebepledir ki) Allah, (emir ve yasakları nı ihtiva eden) Kur’â n’la amel eden toplumları yü kseltir. O’nun izinden gitmeyenleri de alç altı r. ”5 Tatbik olunmayan bilgilerden bir menfaat edinilemeyeceğ i gibi, inanı lan, okunan, anlaş ı lan, fakat yaş anmayan Kur’â n’dan da ö zlenen faydalar sağ lana mayacaktı r. Yararlanmak ş ö yle dursun, bilerek ve ı srar ederek Kur’â n dü zenine ay kı rı yaş ayanlar, dü nya hayatı nda buhranlarla, Â hiret hayatı nda azaplarla cezalandı rı lacaklardı r. Rabbimiz bu gerç eğ i ş ö yle aç ı klar: “Benim zikrimden (Kur’â n’ı mdan) yü z ç eviren kiş i iç in (buhranlarla do lu) dar bir hayat vardı r... ” “İ nkâ r edenler ve â yetlerimizi yalanlayanlar (yok mu? ) Onlar Cehennemlikler dir. Orada ebedî olarak kalacaklardı r. ”6 d) Kur’â nla alakalı dö rdü ncü gö revimiz de onun mesajları nı yaymaya ç a lı ş maktı r. İ nş aallah bu gö revimizi bağ ı msı z olarak iş leyeceğ iz. Mü ’minler! Kur’â n’ı mı zı okuyalı m. O’nu anlamaya ç alı ş alı m. Ç ocukları mı za Kur’â n ö ğ retelim. Onlara Kur’â n ö ğ retmenin en mü him vazifemiz olduğ unu bilelim. Zira Kur’â nı okuyamayan kiş i namaz kı lmak iç in bilinmesi zarurî olan â yetler ve sû releri, doğ ru okuyamaz. Kur’â nsı z da namaz olmaz. Dostları mı zla bir ara ya gelerek Kur’â n’ı n tercü me ve tefsirlerini okuyalı m. Ö ğ rendiklerimizle amel edelim. Ö ğ rendiğ imiz Kurâ n mesajları nı ç evremize yayalı m. Dü nya ve Ahiret
5 Sı rası yla bak. K. Hafâ, Hn. 187; C. Sağ î r, 2/64; Tac 4/6; R. Salihin ve Ter. 2/341. 6 Tâ hâ, 124; Bakara, 39.
427
mutluluğ u “Yolları n en gü zeli ve doğ rusuna ileten, iman ederek hayı rlı iş ler yapanlara bü yü k bir mü kâ fatı mü jdeleyen. ”7 Kur’â n’ı n dostları nı ndı r. Yü ce Rabbinden, Kur’â n’ı, gö nü llerimizin baharı, kalplerimizin ş ifası, ha yat yolumuzun nuru, kabirlerimizin aydı nlı ğ ı kı lması nı diler, hutbemizi bir hadî s manâ sı yla bitiririm! “Kur’â nı okuyan, bü tü nü nü (veya bir kı smı nı ) ezberleyen, O’nun helâ l kı ldı ğ ı nı helâ l, haram kı ldı ğ ı nı da haram kabul eden kiş iyi Allah Kur’â n sebebiyle Cen net’e sokacak ve ailesinden Cehennemlik olan on kiş iye de ş efaat ettirecektir. ”8
428
7 İ sra, 9. 8 İ. Mace, Hn. 4209; Tac, 4/6.
İ slâ m’da Her Gü n Anneler Gü nü ’dü r
Yaratandan ö tü rü bü tü n canlı lara merhameti ve tü m insanlara sevgiyi ö ğ ü t leyen dinimiz, husû siyle anne sevgisine en ü stü n değ eri vermiş tir. Anaya saygı ve ikramı, Allah’a ibâ detten sonra, mü kâ fatı mutluluk ve Cennet olacak biricik amel olarak sunmuş tur. Kur’â n ifadelerinde kudsî leş en, Peygamberimizin dilinde yü celeş en anne, merhameti, ç ileyi, sabrı ve fedakâ rlı ğ ı aş k haline getiren, duası makbul ve kal bî hoş nutluğ u Cennet sebebi olan en saygı değ er insandı r. Mevlâ mı z ş ö yle emreder: “Rabbin yalnı zca Kendisine ibâ det etmenizi ve anayababaya iyilikte bu lunmanı zı emretti. Eğ er onlardan biri veya her ikisi senin yanı nda birlikte yaş lanacak olurlarsa onlara “ö f” bile deme. Onları azarlama. Onlarla gü zel sö z sö y le. Onlara acı yarak tevazu kanadı nı indir ve ş ö yle dua et: (Yü ce) Rabbim! Onlara sevgini ve ş efkatini gö ster. Ç ü nkü ben ç ocuk iken on lar da beni (sevgi ve ş efkatle) bü yü tmü ş lerdi. ”1 Ö ksü zlü k beş iğ inde bü yü mü ş, altı yaş ı nda iken kaybettiğ i anneciğ inin kabri baş ı nda nurlu gö zleri yaş la dolmuş, sü t annesini ‘anneciğ im’ diyerek baş tacı edinmiş sevgili Peygamberimiz de, anne sevgi ve saygı sı nı İ slâ mî imanı n ve ahlâ kı n temel gö revi olarak ö ğ retmiş ve ş ö yle buyurmuş lardı r: “... Allah anaları nı za itaati emreder. Anaları nı za ikramı emreder. (Evet evet) Allah anaları nı za saygı yı emreder... ”2 Sevgili Peygamberimiz, kendisine “Ya Resû lellah! İ nsanlar iç inde maddî
1 İ sra, 2324. 2 İ bnü Kesî r, İ sra, 23, 3/35.
429
430 yardı mı ma ve manevî ilgime en ç ok lâ yı k olan kimdir? ” diye soran bir mü ’mine de ş u cevabı vermiş lerdir: “Yardı mı na ve ilgine en ziyade lâ yı k olan annendir, annendir, annendir, sonra da baban gelir. ”3 Allah ş anı nı artı rsı n Aziz Peygamberimiz, onlara karş ı gö sterilmesi ge reken saygı nı n ve yapı lması gerekli olan yardı mı n ö lç ü sü nü ö ğ renmek isteyen bir mü ’mine de bu gö revin sü rekli ve sı nı rsı z olduğ unu aç ı klamak iç in ş ö yle buyurmuş lardı r: “Anan ve baban senin Cennet’in ve Cehennem’indir. ”4 (Onlara itaat etmen ve ikramda bulunman Cennet’e girmene, karş ı gel men ve alakası z kalman da Cehennem’e dü ş mene sebeptir. ) Aziz Mü ’minler! Gerç ekten ana sevgisi ve ilgisi mü ’minler iç in ebedî mutluluk vesilesidir. Bu gerç eğ i duyurmak iç indir ki Peygamberimiz bizleri ş ö ylece mü jdelemiş lerdir: “Cennet anaları n ayağ ı atı ndadı r. ” “Anası nı n ayağ ı nı ö pen Cennetin eş iğ ini ö pmü ş olur. ”5 Aş ağ ı da sunacağ ı mı z hadî s de dinimizin ana sevgisi ve ilgisine verdiğ i de ğ eri bakı nı z nası l vurgulamaktadı r. İ lk inananlardan sahabi Cahimetü sSelemî ş ö yle anlatı yor: “Hz. Peygambere geldim ve arzumu ş ö ylece dile getirdim: Ya Resû lellah! Cihad yaparak Allah’ı n rı zası nı ve â hiret yurdunun saa detini kazanmak dileğ i ile ben de seninle beraber savaş a girip cihad yapmak iç in yanı nı za geldim. Hz. Peygamber bana ş ö yle buyurdu: Arzusuna eresice adam! Annen sağ mı dı r? Evet, sağ dı r Ya Resû lellah! Evine dö n, ananı n nafakası nı sağ la, ona sevgi /saygı gö ster. Cahimetü sSelemî anlatı mı nı ş ö ylece sü rdü rü yor: Peygamberimizin hu
3 EtTac, 5/4, (İ htisar yapı lmı ş tı r. ) 4 Sü nenü İ bni Mace, Hadis No: 3662. 5 Keş fü lHafâ, Hadis No: 1078, İ bnü Abidin, 5/323.
zurundan ayrı ldı m fakat tekrar gelerek arzumu dile getirdim. Peygamberimiz le aramda aynı ş ekilde bir konuş ma geç ti. Ü ç ü ncü defa gelerek Allah’ı n rı zası nı ve â hiret yurdunun saadetini kazan mak iç in kendisiyle beraber savaş mak istediğ imi ı srarla belirtince Hz. Peygam ber bana ş ö yle buyurdu: Be acı nacak adam! Ananı n ayakları na kapan. Zira Cennet orada; ananı n yanı ndadı r. ”6 Peygamberimiz, ana sevgisi ve saygı sı nı Â hiret hayatı nı n mutluluk sebebi kı lamayan bedbahtları da beddua vasfı ndaki ş u sö zleri ile yermiş /kı namı ş lardı r: “Anababası ndan biri veya her ikisi ihtiyarlı k zamanları nda kendisinin ya nı nda bulunur da (onlara gereken sevgiyi, saygı yı ve yardı mı gö stermediğ in den) Cennet’e giremeyen kiş i sü rü m sü rü m sü rü nsü n. ”7 Mü ’minler! Analara baş kaldı rmanı n, gö nü l yakı cı, kalb kı rı cı sö zleri onlara reva gö r menin, korkunç bir nankö rlü k ve taş ları ç atlatacak bir hissizlik iç erisinde on ları kendi baş ları na terk etmenin, insanlı k omuzları nı ç ö kertecek, dü nyada ce zası ç ekilecek ve Ahiret’te azabı tadı lacak pek bü yü k bir gü nah olduğ unu da Ş anlı Peygamberimiz ş u hadisleriyle aç ı klamı ş lardı r: “Allah sizlere (hususiyle) analara saygı sı zlı ğ ı ve ilgisizliğ i haram kı lmı ş tı r. ” “(İ yice biliniz ki Cehennem azabı na sü rü kleyecek) bü yü k gü nahlar; Al lah’a ortak koş mak, adam ö ldü rmek ve anababaya isyan etmek/baş kaldı r maktı r. ” “Allah, gü nahlardan dilediğ ini affeder de yalnı z anababaya isyan gü nahı nı affetmez. Bu gü nahı iş leyene ö lü mü nden ö nce, yaş arken de cezası nı â cilen verir. ”8 Taş ı dı ğ ı bü yü k ö nemden ö tü rü dü r ki dinimiz ana sevgisi ve bakı mı nı ö ğ ü tlemekle yetinmemiş farz bir gö rev kı lmı ş tı r. Evlâ t fakir de olsa anaya ve babaya bakmakla mü kelleftir. Ç ocuğ un ö lü mü ve mî ras bı rakması halinde anababanı n mağ dur olmaması iç in de Rabbi miz anababaya evlâ dı n malı ndan altı da birer pay ç ı karmı ş tı r.
6 Sü nenü İ bnü Mâ ce, Hadis No: 2781. 7 İ. Kesir, İ sra, 23, 3/35. 8 Sı rası yla bak. R. Salihin B. Tahrî mü l Ukû k; İ. Kesî r, Nisa 29 (1/482); M. Mesâ bî h, Hn. 4945.
431
432 Yü ce Rabbimizin ve Ş anlı Peygamberimizin bü tü n bu mü jdeleyici ve kor kutucu irş adları karş ı sı nda, kendilerini aylarca karnı nda, yı llarca kucağ ı nda ve ö mü rleri boyunca da kalplerinde taş ı mı ş annelerinin ş efkatli kucağ ı na atı lamayan, onları n ayakları na kapanamayan, onları n sö zleri ve duâ ları nda, saa det mü ziğ inin nağ melerini duyamayan ç ocuklarda insanlı k cevherini, mü ’min kalbinin inceliğ ini bulmak mü mkü n mü dü r? Ç ocuğ unun geliş mesi, yetiş mesi ve mutluluğ u iç in her ı zdı rabı zevk bil miş ve bu uğ urda ö mrü nü n baharı nı soldurmuş, her biri sevimli ve gü zel olan annelerine sevgi, saygı ve ikram duyguları ile bağ lanamayan nankö r tiplerden cemiyetimiz ç irkinliklerden baş ka ne bekleyebilir? Mü ’minler! Anaları mı za daima sevgi ve saygı gö sterelim. İ htiyaç ları nı karş ı layalı m. Onları n ellerine, ayakları na kapanalı m; duaları nı alalı m. İ slâ m’da her gü nü n anneler gü nü olduğ unu bilelim. Sı ksı k alacağ ı mı z hediyelerle anaları mı zı n gö nü llerini kazanalı m. Ö lmü ş anaları mı za da fatihalar okuyalı m, dualar ede lim. Sevapları nı ruhları na bağ ı ş lamak ü zere hayı rlar yapalı m, sadakalar ver meye ç alı ş alı m. Babaları mı za da itaatten ayrı lmayalı m. Ana sevgisi ile dü nyamı zı n ve  hiret’imizin mesrur olması nı Yü ce Rab bimden diler, hutbemi bir hadî sle bitiririm: “(Anaları nı za ve) babaları nı za itaat ediniz, ikramda bulununuz ki ç ocukları nı z da size itaat etsin ve ikramda bulunsun... ”9
9 C. Sağ î r, 1/125.
Annelerin Yetiş tirilmesi
İ slâ m Dini, bizlere “Anayababaya İ hsan’ı ” emretmiş tir. ” İ hsan, sö zlerimi zi, davranı ş ları mı zı ve iş lerimizi Allah gö rü yor bilinci iç inde gü zel yapmak ve iyiliklerde bulunmaktı r. İ hsan ile yü kü mlü lü ğ ü mü zü bildiren emirlerinde Yü ce Rabbimiz ş ö yle buyurur: “Biz, insana, anası nababası na ihsanda bulunması nı emrettik. Anası onu bin bir gü ç lü kle taş ı mı ş tı r. Sü tten kesilmesi ise iki yı l iç inde olmuş tur. (Bu sebeple emrimizi ş ö ylece yineledik. ) Bana ş ü kret, anababana da teş ekkü r et. Dö nü ş ü nü z yalnı zca Banadı r. 1 Ş anlı Peygamberimiz, her tü rlü iyiliğ i, gü zelliğ i ve yardı mı iç ine alan ve mecburiyet ifade eden ihsan vazifemizi bü tü n ayrı ntı ları yla î zah buyurmuş lardı r. Bu mukaddes vazifeyi yapmanı n sağ layacağ ı iç huzuru ve ebedî saadeti mü j deleyerek, bu mü barek gö revden kaç ı nmanı n doğ uracağ ı ruhî buhranları ve â hiret azabı nı bildirerek bizleri irş ad etmiş lerdir.
|
|||
|