Хелпикс

Главная

Контакты

Случайная статья





d) Kadın fıtratı 8 страница



kabul olunur. ”

“Ü ç duâ vardı r ki kabul gö rü r: Bunlar; mazlumun bedduâ sı, misafirin duası ve ana­babanı n ç ocuğ una duâ sı dı r. ”7

Peygamberimizin sunduğ umuz aç ı klamaları bizleri kendi nefislerimiz ya­

nı sı ra eş lerimiz, ç ocukları mı z dostları mı z ve bü tü n mü ’minler iç in duâ etme­

ye teş vik buyurduğ u gibi duâ almaya da yö neltmektedir. Hele hele duâ almak gayemiz olmalı dı r.

Yü ce Peygamberimizin Hz. Ö mer’e hitaben: “Kardeş cağ ı zı m! Bizi de dua­ dan unutma” buyurması birbirimizin hayı r duası nı almaya ne derece muhtaç olduğ umuzu gö stermektedir. 8

 

 

5  C. Sağ î r, 1/52.

6  İ. Mace, Hn. 1137.

7  Sı rası yla bak. M. S. Mü slim, Hn. 1882; C. Sağ î r, 2/15; Tirmizî, Hn. 3442.

8  Tac, 5/116.


 

421


 

 


 

422


Muhterem Mü ’minler!

Dü nya ve â hiret saadetimiz iç in ş artları na riayet ederek ve kabul anları nı

da gö zeterek Rabbimize dua edelim. Bizler Allah’a dua etmekle, Allah katı nda değ er kazanacağ ı z. Bu gerç eğ i Rabbimiz bakı nı z nası l aç ı klı yor:

“Ey Peygamber! De ki, duanı z olmasa Rabbim size ne diye değ er versin... ”9

Mü ’minler!

Ş anlı Peygamberimiz:

“İ nsanları n en â cizi dua etmekten â ciz olandı r. ”10buyururlar.

Bö yle bir zavallı lı ğ a dü ş meyelim. Zira duası zlı k bizi yalnı z duanı n feyzin­ den ve mutluluğ undan mahrum kı lmaz, Allah’ı n gazabı na da gö tü rü r. Bakı nı z Peygamberimiz bizi nası l uyarı yorlar:

“Kim Allah’tan ­dua ile­ dilemez; istemezse Allah ona gazab eder. ” “(Ç ü nkü ) duayı terketmek gü nahtı r. ”11

Hutbemizi, mukaddes hayatı lisanî ve fiilî bir duâ ile yakarma iç inde ge­ ç en ş anlı Peygamberimizin yaptı ğ ı ve bizlere ö ğ rettiğ i dualardan bir demet su­ narak bitirelim:

“Ey Gö klerin ve yerin yaratı cı sı, gizliyi ve aç ı k olanı bilen Allahı m! (İ bâ det olunacak: emirleri ve yasakları na da uyulacak senden baş ka) hiç bir ilâ h yok­ tur. Ancak Sen varsı n. Sen bü tü n varlı kları n Rabbi ve sahibisin.

Nefsimin (yaptı ğ ı ve yapabileceğ i kö tü lü klerin) ş errinden, Ş eytan’ı n ş er­ rinden  ve  onun  koş tuğ u  ş irk’ten  (sana  sı ğ ı nı rı m. )  Nefsim  aleyhine  kö tü lü k yapmaktan, bir Mü slü man’ı kö tü lü ğ e uğ ratmaktan sana sı ğ ı nı rı m. ”

“Allahı m! Gü nah(lar)ı mı bağ ı ş la. Benim rı zkı mı ç oğ alt. Bana rı zı k olarak verdiğ in nimetleri benim iç in bereketlendir. ”

“Peygamber Muhammed’in Rabbi olan Allahı m!

Gü nahları mı bağ ı ş la, kalbimin (insanlara karş ı oluş an ve oluş acak) olan ki­

nini gider.

Beni  yaş attı ğ ı n  sü rece  (emirlerin  ve  yasakları ndan)  saptı rı cı  fitnelerden beni kurtar (Allahı m! )”

 

 

9  Furkan, 77.

10  K. Hâ fâ, Hn. 408.

11  S. Tirmizî, Hn. 3370.


 

 

“Allahı m! Bana acı. Bana sı hhat ver. ”

“Allahı m! Bü tü n elemlerden, tü m tembellik tü rlerinden ve kabir azabı n­

dan sana sı ğ ı nı rı m. ”

“Allahı m! Sana kavuş acağ ı mı z ö lü m gü nü mü zü gü nlerimizin en hayı rlı ­

sı kı l. ”

 

 

423


 

 

Kur’â n’ı  Okumak,  Anlamak ve Uygulamak Vazifemizdir

 

 


 

424


Kur’â n; Yü ce Rabbimizin seç tiğ i ve son ve evrensel Peygamberi kı ldı ğ ı Hz.

Muhammed’le insanlı ğ a bildirdiğ i yasaları nı n bü tü nü dü r.

Allah’ı tanı tan, hayatı n baş langı cı ve sonucunu bildiren â yetleri, sunduğ u umumî hayat kanunları, felâ ket ve mutluluk sebebi olan yaş ayı ş ş ekillerine ait tarihî belgeleri, kâ inatla(evrenle) ilgili ilmî mucizeleri, Hak’kı, bâ tı llardan ayı ­ rı cı dü sturları ve insanlı ğ ı n ö lü m ö tesi yaş amı nı aç ı klayan haberleri ile Kur’â n­ı Kerî m bü tü n akı l sahihleri iç in hidâ yet kaynağ ı dı r.

Mü ’min  bü tü n  Kutsal  Kitap’ları n  ö zü nü  iç eren  Kur’â n’a  iman  eden  ve onun ihtiva ettiğ i itikadî, iktisadî, iç timaî, hukukî ve ahlâ kî bü tü n dü sturla­ rı nı n Mevlâ mı z tarafı ndan konulan emirler ve yasaklar olduğ una inanan ve Kur’â n Nizâ mı ’nı yaş amaya bü tü n varlı ğ ı yla yö nelen insandı r.

Mü ’min Kur’â n insanı dı r. O’nu okumak, anlamak, yaş amak ve yaymak­

la gö revlendirilmiş tir.

a) Rabbimizin “…Kur’â n’dan kolayı nı za geleni okuyunuz... ” ş eklindeki em­

rinin gereğ i olarak mü ’minin Kur’â na karş ı ilk vazifesi ibadet olduğ u inancı y­

la O’nu sı k sı k okumaktı r. Kur’â n’ı orijinal harfleriyle ö ğ renerek ihlâ sla tilâ vet etmektir.

Mü slü man’ı n inandı ğ ı ve hayat Nizamı edindiğ i Kur’â n’ı tecvid ü zere gü ­ zelce okuyamaması nı n mazereti olamaz. Hiç bir mü ’min, ben Kur’â n okuyamı ­ yorum dememelidir. Bu ç ok acı dı r ve cehaletlerin en ç irkinidir. Ç ü nkü, O’nun ö ğ renilmesi, gü nde 1­2 saat olmak ü zere, en ç ok bir aylı k bir iş tir.

Devrimizde bir ç ok mü ’minin Kelime­i Ş ahâ det cü mlesini bile rahatlı kla telâ ffuz edememesi, ilk defa karş ı laş ı lan yabancı bir dilin kelimelerini telâ ffuz


 

 


eder gibi Kur’â n kelimeleri ü zerinde zorluk ç ekmesi ve bunun bö yle devam

edip gitmesinin inanç zaafı olmaktan baş ka bir izahı yoktur.

Her mü ’min, Kur’â n’ı aslî harfleriyle okuması nı ö ğ renecektir. Bu, dinî bir vazifedir ve bir ibâ dettir.

Bu mevzuda Peygamberimiz ş ö yle buyurmuş lardı r:

“Sizin en hayı rlı nı z, Kur’â n’ı ö ğ renenleriniz ve ö ğ retenlerinizdir. ”

“Kim Kur’â n’dan bir harf okursa o harf sebebiyle ona bir birim sevap ve­

rilir. Her bir sevap ise on katı ile mü kâ fatlandı rı lacaktı r. ”1

İ slâ m Dini’ni aş kla yaş ayabilmesi iç in mü ’minin Kur’â n’ı ciddî ve sü rek­

li bir ş ekilde okuması gerekir. Bundan ö tü rü dü r ki mü ’minlere emredilen ve gü nde beş defa kı lı nması gereken namazlarda, baş ta Fatiha sû resi olmak ü zere Kur’â n’dan bö lü mler okunması emredilmiş tir. Bö ylece mü ’minlere namaz ç a­

ğ ı ö ncesi Kur’â n eğ itimi gerekli kı lı ndı ğ ı gibi, hayat sü resince de Kur’â n’la fikrî ve kalbî bir rabı ta kurmaları sağ lanmı ş tı r.

Ş u eş siz ve tarife sı ğ maz ihtiş ama bakı nı z ki, her mü ’min, en az gü nde beş defa namazlar aracı lı ğ ı ile Kur’â n’la doğ rudan doğ ruya bir bağ lantı kuracak­ tı r. İ slâ m Dini’nin iman, ahlâ k, iktisad, hukuk v. s. dü sturları nı oluş turan eden Kur’â n â yetlerini, Rabbinin huzurunda, Rabbinden indirilen ş ekliyle okuyarak

ve dinleyerek Allah’a ibâ det edecektir.

Muhterem Mü ’minler!

Kur’â n­ı okumak mü min iç in ne derece lü zumlu ise ö ğ rendiklerini koru­

mak ve unutmamak da o nispette zarurî dir.

Bu sebepledir ki, Peygamberimiz Kur’â n’a karş ı gö sterilecek alâ kası zlı ğ ı n manevî sorumluluğ una değ inerek ş ö yle buyurmuş lardı r:

“(Kurâ n’dan  bildiklerinizi  mutlaka  muhafaza  ediniz.  Ç ü nkü )  bana  ü m­ metimin gü nahları gö sterildi de, kendisi Kur’â n’dan bir sû re veya bir â yet ö ğ ­ renip de sonra onu unutan kiş inin gü nahı ndan daha bü yü ğ ü nü gö rmedim. ”2

 

1  Mü zzemil 20; Tac, 4/5­4.

2  Tac, 4/9.


 

425


 

 


 

426


Mü ’minler!

b) Kur’â nı aslî harfleri ile fakat anlamayarak okumuş olmak bir ibâ det ise

de ası l gaye O’nu anlamaktı r. Bu sebeple Kur’â na yö nelik bir gö revimiz de onu anlamaya ç alı ş maktı r.

İ slâ m Dini temel yasaları nı teş kil eden Kur’â n’ı n anlaş ı lması nı belirli zü m­

relerin tekeline bı rakmamı ş tı r. Kur’â n, her bir ferd iç in gö nderilmiş tir ve Kur’­

â n mesajı ana hatları yla herkes tarafı ndan anlaş ı lacak kadar aç ı ktı r.

Bu gerç eğ i ifade etmek iç indir ki Rabbimiz ş ö yle buyurmuş tur:

“Andolsun ki, biz, Kur’â n’ı anlaş ı lması /ü zerinde dü ş ü nü lmesi iç in kolay­

laş tı rmı ş ı zdı r. O halde bir dü ş ü nen (ibret alan) var mı? ”3

Kur’â n­ı biraz olsun anlayarak okumuş olmak iç in, Kur’â n’ı n orijinal harf­ leriyle yazı lmı ş metnini ihtiva eden meâ l ve tefsirlerinden sı ra ile gü nlü k ders­ ler takip etmeliyiz. Bir sayfa metin, akabinde de okunan sayfanı n tercü mesi ve tefsirini okumalı yı z.

Ayrı ca, muhtelif mevzû lardaki Kur’â n â yetlerini aç ı klayı cı ilmî eserleri de ciddi bir gayretle takip etmeliyiz.

Kur’â n­ı  okumanı n,  onu  anlamak  iç in  olacağ ı  gerç eğ ini  kavrayamayan birç ok mü ’min kardeş imiz, hatta birç ok din gö revlimiz, Kur’â n­ı yı llarca oku­ dukları, defalarca hatmettikleri halde tercü me ve tefsirlere rağ bet etmedikleri, sunduğ umuz usû lü benimsemedikleri iç in, Kur’â n’ı n manâ zenginliklerinden feyiz alamamı ş lardı r. Biz, bu duruma dü ş memeliyiz.

c) Hayat Nizâ mı ’mı z Kur’â n’ı mı zı okumak, anlamak iç in olacağ ı gibi, an­ lamak ta ş ü phesiz tatbik etmek iç in olacaktı r. Mü ’minin Kur’â n’a imanı zaten O’nu yaş amak iç indir.

Kur’â n’a karş ı bu ü ç ü ncü gö revimizle ilgili olarak Yü ce Rabbimiz ş ö yle bu­

yurur:

“İ ş te bu Kur’â n, indirdiğ imiz mü barek bir kitaptı r. Artı k Kur’â n’a uyun, (O’nun emir ve yasakları na aykı rı davranı ş tan) sakı nı n ki merhamet olunası nı z. ”4

Mü ’min Kur’â n’ı mû sikisinden yararlanmak ve kü ltü rü nü artı rmak iç in okumayacaktı r. O’nu yaş amak iç in ö ğ renecek, okuyacak ve dinleyecektir.

 

 

3  Kamer, 17.

4  En’am, 155.


 

 


Kur’â n­ı tebliğ eden, nurlu ve mukaddes hayatı yla da yaş ayarak aç ı kla­

yan biricik Ö nderimiz/Peygamberimiz Kur’â n’ı yaş amamı z konusunda ş ö yle buyurur:

“Kur’â n; (maddî ve manevî bunalı mları n) ş ifa kaynağ ı dı r. ”

“Kur’â n’a sarı lı nı z. Onu hayat rehberi tanı yı nı z. Ç ü nkü, O, alemlerin Rabbi olan Allah’ı n sö zü dü r... ”

“Allah’ı n kelâ mı nı n; (emir ve yasakları nı n) insanları n koyduğ u yasalara ü stü nlü ğ ü ise Allah’ı n yaratı kları na ü stü nlü ğ ü gibidir. ”

“(İ ş te bu sebepledir ki) Allah, (emir ve yasakları nı ihtiva eden) Kur’â n’la amel eden toplumları yü kseltir. O’nun izinden gitmeyenleri de alç altı r. ”5

Tatbik olunmayan bilgilerden bir menfaat edinilemeyeceğ i gibi, inanı lan, okunan, anlaş ı lan, fakat yaş anmayan Kur’â n’dan da ö zlenen faydalar sağ lana­ mayacaktı r.

Yararlanmak ş ö yle dursun, bilerek ve ı srar ederek Kur’â n dü zenine ay­ kı rı  yaş ayanlar,  dü nya  hayatı nda  buhranlarla,  Â hiret  hayatı nda  azaplarla cezalandı rı lacaklardı r.

Rabbimiz bu gerç eğ i ş ö yle aç ı klar:

“Benim zikrimden (Kur’â n’ı mdan) yü z ç eviren kiş i iç in (buhranlarla do­

lu) dar bir hayat vardı r... ”

“İ nkâ r edenler ve â yetlerimizi yalanlayanlar (yok mu? ) Onlar Cehennemlikler­

dir. Orada ebedî olarak kalacaklardı r. ”6

d) Kur’â nla alakalı dö rdü ncü gö revimiz de onun mesajları nı yaymaya ç a­

lı ş maktı r. İ nş aallah bu gö revimizi bağ ı msı z olarak iş leyeceğ iz.

Mü ’minler!

Kur’â n’ı mı zı  okuyalı m.  O’nu  anlamaya  ç alı ş alı m.  Ç ocukları mı za  Kur’â n ö ğ retelim. Onlara Kur’â n ö ğ retmenin en mü him vazifemiz olduğ unu bilelim. Zira Kur’â n­ı okuyamayan kiş i namaz kı lmak iç in bilinmesi zarurî olan â yetler

ve sû releri, doğ ru okuyamaz. Kur’â nsı z da namaz olmaz. Dostları mı zla bir ara­

ya gelerek Kur’â n’ı n tercü me ve tefsirlerini okuyalı m. Ö ğ rendiklerimizle amel edelim. Ö ğ rendiğ imiz Kurâ n mesajları nı ç evremize yayalı m. Dü nya ve Ahiret

 

 

5  Sı rası yla bak. K. Hafâ, Hn. 187; C. Sağ î r, 2/64; Tac 4/6; R. Salihin ve Ter. 2/341.

6  Tâ hâ, 124; Bakara, 39.


 

427


 

 

mutluluğ u “Yolları n en gü zeli ve doğ rusuna ileten, iman ederek hayı rlı iş ler

yapanlara bü yü k bir mü kâ fatı mü jdeleyen. ”7 Kur’â n’ı n dostları nı ndı r.

Yü ce Rabbinden, Kur’â n’ı, gö nü llerimizin baharı, kalplerimizin ş ifası, ha­ yat yolumuzun nuru, kabirlerimizin aydı nlı ğ ı kı lması nı diler, hutbemizi bir hadî s manâ sı yla bitiririm!

“Kur’â n­ı okuyan, bü tü nü nü (veya bir kı smı nı ) ezberleyen, O’nun helâ l kı ldı ­ ğ ı nı helâ l, haram kı ldı ğ ı nı da haram kabul eden kiş iyi Allah Kur’â n sebebiyle Cen­ net’e sokacak ve ailesinden Cehennemlik olan on kiş iye de ş efaat ettirecektir. ”8

 

428

 

7  İ sra, 9.

8  İ. Mace, Hn. 4209; Tac, 4/6.


 

 

İ slâ m’da Her Gü n Anneler Gü nü ’dü r

 

 


Yaratandan ö tü rü bü tü n canlı lara merhameti ve tü m insanlara sevgiyi ö ğ ü t­

leyen dinimiz, husû siyle anne sevgisine en ü stü n değ eri vermiş tir. Anaya saygı

ve ikramı, Allah’a ibâ detten sonra, mü kâ fatı mutluluk ve Cennet olacak biricik amel olarak sunmuş tur.

Kur’â n ifadelerinde kudsî leş en, Peygamberimizin dilinde yü celeş en anne, merhameti, ç ileyi, sabrı ve fedakâ rlı ğ ı aş k haline getiren, duası makbul ve kal­

bî hoş nutluğ u Cennet sebebi olan en saygı değ er insandı r.

Mevlâ mı z ş ö yle emreder:

“Rabbin ­yalnı zca Kendisine ibâ det etmenizi ve anaya­babaya iyilikte bu­ lunmanı zı ­ emretti. Eğ er onlardan biri veya her ikisi senin yanı nda birlikte yaş ­ lanacak olurlarsa onlara “ö f” bile deme. Onları azarlama. Onlarla gü zel sö z sö y­

le. Onlara acı yarak tevazu kanadı nı indir ve ş ö yle dua et:

­ (Yü ce) Rabbim! Onlara sevgini ve ş efkatini gö ster. Ç ü nkü ben ç ocuk iken on­

lar da beni (sevgi ve ş efkatle) bü yü tmü ş lerdi. ”1

Ö ksü zlü k  beş iğ inde  bü yü mü ş,  altı  yaş ı nda  iken  kaybettiğ i  anneciğ inin kabri baş ı nda nurlu gö zleri yaş la dolmuş, sü t annesini ‘anneciğ im’ diyerek baş tacı edinmiş sevgili Peygamberimiz de, anne sevgi ve saygı sı nı İ slâ mî imanı n

ve ahlâ kı n temel gö revi olarak ö ğ retmiş ve ş ö yle buyurmuş lardı r:

“... Allah anaları nı za itaati emreder. Anaları nı za ikramı emreder. (Evet evet)

Allah anaları nı za saygı yı emreder... ”2

Sevgili Peygamberimiz, kendisine “Ya Resû lellah! İ nsanlar iç inde maddî

 

 

1  İ sra, 23­24.

2  İ bn­ü Kesî r, İ sra, 23, 3/35.


 

429


 

 


 

430


yardı mı ma ve manevî ilgime en ç ok lâ yı k olan kimdir? ” diye soran bir mü ’mine

de ş u cevabı vermiş lerdir:

“Yardı mı na ve ilgine en ziyade lâ yı k olan annendir, annendir, annendir, sonra da baban gelir. ”3

­Allah ş anı nı artı rsı n­ Aziz Peygamberimiz, onlara karş ı gö sterilmesi ge­ reken saygı nı n ve yapı lması gerekli olan yardı mı n ö lç ü sü nü ö ğ renmek isteyen bir mü ’mine de bu gö revin sü rekli ve sı nı rsı z olduğ unu aç ı klamak iç in ş ö yle buyurmuş lardı r:

“Anan ve baban senin Cennet’in ve Cehennem’indir. ”4

(Onlara itaat etmen ve ikramda bulunman Cennet’e girmene, karş ı gel­

men ve alakası z kalman da Cehennem’e dü ş mene sebeptir. ) Aziz Mü ’minler!

Gerç ekten ana sevgisi ve ilgisi mü ’minler iç in ebedî mutluluk vesilesidir. Bu gerç eğ i duyurmak iç indir ki Peygamberimiz bizleri ş ö ylece mü jdelemiş lerdir:

“Cennet anaları n ayağ ı atı ndadı r. ”

“Anası nı n ayağ ı nı ö pen Cennetin eş iğ ini ö pmü ş olur. ”5

Aş ağ ı da sunacağ ı mı z hadî s de dinimizin ana sevgisi ve ilgisine verdiğ i de­

ğ eri bakı nı z nası l vurgulamaktadı r.

İ lk inananlardan sahabi Cahimetü s­Selemî ş ö yle anlatı yor: “Hz. Peygambere geldim ve arzumu ş ö ylece dile getirdim:

­ Ya Resû lellah! Cihad yaparak Allah’ı n rı zası nı ve â hiret yurdunun saa­ detini kazanmak dileğ i ile ben de seninle beraber savaş a girip cihad yapmak iç in yanı nı za geldim.

Hz. Peygamber bana ş ö yle buyurdu:

­ Arzusuna eresice adam! Annen sağ mı dı r?

­ Evet, sağ dı r Ya Resû lellah!

­ Evine dö n, ananı n nafakası nı sağ la, ona sevgi /saygı gö ster. Cahimetü s­Selemî anlatı mı nı ş ö ylece sü rdü rü yor: Peygamberimizin hu­

 

 

3  Et­Tac, 5/4, (İ htisar yapı lmı ş tı r. )

4  Sü nen­ü İ bn­i Mace, Hadis No: 3662.

5  Keş fü l­Hafâ, Hadis No: 1078, İ bn­ü Abidin, 5/323.


 

 


zurundan ayrı ldı m fakat tekrar gelerek arzumu dile getirdim. Peygamberimiz­

le aramda aynı ş ekilde bir konuş ma geç ti.

Ü ç ü ncü defa gelerek Allah’ı n rı zası nı ve â hiret yurdunun saadetini kazan­ mak iç in kendisiyle beraber savaş mak istediğ imi ı srarla belirtince Hz. Peygam­ ber bana ş ö yle buyurdu:

­  Be acı nacak adam! Ananı n ayakları na kapan. Zira Cennet orada; ananı n yanı ndadı r. ”6

Peygamberimiz, ana sevgisi ve saygı sı nı Â hiret hayatı nı n mutluluk sebebi kı lamayan bedbahtları da beddua vasfı ndaki ş u sö zleri ile yermiş /kı namı ş lardı r:

“Ana­babası ndan biri veya her ikisi ihtiyarlı k zamanları nda kendisinin ya­ nı nda bulunur da (onlara gereken sevgiyi, saygı yı ve yardı mı gö stermediğ in­ den) Cennet’e giremeyen kiş i sü rü m sü rü m sü rü nsü n. ”7

Mü ’minler!

Analara baş kaldı rmanı n, gö nü l yakı cı, kalb kı rı cı sö zleri onlara reva gö r­ menin, korkunç bir nankö rlü k ve taş ları ç atlatacak bir hissizlik iç erisinde on­ ları kendi baş ları na terk etmenin, insanlı k omuzları nı ç ö kertecek, dü nyada ce­ zası ç ekilecek ve Ahiret’te azabı tadı lacak pek bü yü k bir gü nah olduğ unu da Ş anlı Peygamberimiz ş u hadisleriyle aç ı klamı ş lardı r:

“Allah sizlere (hususiyle) analara saygı sı zlı ğ ı ve ilgisizliğ i haram kı lmı ş tı r. ” “(İ yice biliniz ki Cehennem azabı na sü rü kleyecek) bü yü k gü nahlar; Al­

lah’a  ortak  koş mak,  adam  ö ldü rmek  ve  ana­babaya  isyan  etmek/baş  kaldı r­

maktı r. ”

“Allah, gü nahlardan dilediğ ini affeder de yalnı z ana­babaya isyan gü nahı ­

nı affetmez. Bu gü nahı iş leyene ö lü mü nden ö nce, yaş arken de cezası nı â cilen verir. ”8

Taş ı dı ğ ı  bü yü k  ö nemden  ö tü rü dü r  ki  dinimiz  ana  sevgisi  ve  bakı mı nı ö ğ ü tlemekle yetinmemiş farz bir gö rev kı lmı ş tı r.

Evlâ t fakir de olsa anaya ve babaya bakmakla mü kelleftir. Ç ocuğ un ö lü ­ mü ve mî ras bı rakması halinde ana­babanı n mağ dur olmaması iç in de Rabbi­ miz ana­babaya evlâ dı n malı ndan altı da birer pay ç ı karmı ş tı r.

 

 

6  Sü nen­ü İ bn­ü Mâ ce, Hadis No: 2781.

7  İ. Kesir, İ sra, 23, 3/35.

8  Sı rası yla bak. R. Salihin B. Tahrî mü l Ukû k; İ. Kesî r, Nisa 29 (1/482); M. Mesâ bî h, Hn. 4945.


 

431


 

 


 

432


Yü ce Rabbimizin ve Ş anlı Peygamberimizin bü tü n bu mü jdeleyici ve kor­

kutucu irş adları karş ı sı nda, kendilerini aylarca karnı nda, yı llarca kucağ ı nda

ve ö mü rleri boyunca da kalplerinde taş ı mı ş annelerinin ş efkatli kucağ ı na atı ­ lamayan, onları n ayakları na kapanamayan, onları n sö zleri ve duâ ları nda, saa­ det mü ziğ inin nağ melerini duyamayan ç ocuklarda insanlı k cevherini, mü ’min kalbinin inceliğ ini bulmak mü mkü n mü dü r?

Ç ocuğ unun geliş mesi, yetiş mesi ve mutluluğ u iç in her ı zdı rabı zevk bil­ miş ve bu uğ urda ö mrü nü n baharı nı soldurmuş, her biri sevimli ve gü zel olan annelerine sevgi, saygı ve ikram duyguları ile bağ lanamayan nankö r tiplerden cemiyetimiz ç irkinliklerden baş ka ne bekleyebilir?

Mü ’minler!

Anaları mı za  daima  sevgi  ve  saygı  gö sterelim.  İ htiyaç ları nı  karş ı layalı m. Onları n ellerine, ayakları na kapanalı m; duaları nı alalı m. İ slâ m’da her gü nü n anneler  gü nü  olduğ unu  bilelim.  Sı k­sı k  alacağ ı mı z  hediyelerle  anaları mı zı n gö nü llerini kazanalı m. Ö lmü ş anaları mı za da fatihalar okuyalı m, dualar ede­ lim. Sevapları nı ruhları na bağ ı ş lamak ü zere hayı rlar yapalı m, sadakalar ver­ meye ç alı ş alı m. Babaları mı za da itaatten ayrı lmayalı m.

Ana sevgisi ile dü nyamı zı n ve  hiret’imizin mesrur olması nı Yü ce Rab­

bimden diler, hutbemi bir hadî sle bitiririm:

“(Anaları nı za ve) babaları nı za itaat ediniz, ikramda bulununuz ki ç ocukları ­

nı z da size itaat etsin ve ikramda bulunsun... ”9

 

9  C. Sağ î r, 1/125.


 

 

Annelerin Yetiş tirilmesi

 

 


İ slâ m Dini, bizlere “Anaya­babaya İ hsan’ı ” emretmiş tir. ” İ hsan, sö zlerimi­

zi, davranı ş ları mı zı ve iş lerimizi Allah gö rü yor bilinci iç inde gü zel yapmak ve iyiliklerde bulunmaktı r.

İ hsan  ile  yü kü mlü lü ğ ü mü zü  bildiren  emirlerinde  Yü ce  Rabbimiz  ş ö yle buyurur:

“Biz, insana, anası na­babası na ihsanda bulunması nı emrettik. Anası onu bin bir gü ç lü kle taş ı mı ş tı r. Sü tten kesilmesi ise iki yı l iç inde olmuş tur.

(Bu sebeple emrimizi ş ö ylece yineledik. )

Bana ş ü kret, ana­babana da teş ekkü r et. Dö nü ş ü nü z yalnı zca Banadı r. 1

Ş anlı Peygamberimiz, her tü rlü iyiliğ i, gü zelliğ i ve yardı mı iç ine alan ve mecburiyet ifade eden ihsan vazifemizi bü tü n ayrı ntı ları yla î zah buyurmuş lardı r. Bu mukaddes vazifeyi yapmanı n sağ layacağ ı iç huzuru ve ebedî saadeti mü j­ deleyerek, bu mü barek gö revden kaç ı nmanı n doğ uracağ ı ruhî buhranları ve â hiret azabı nı bildirerek bizleri irş ad etmiş lerdir.



  

© helpiks.su При использовании или копировании материалов прямая ссылка на сайт обязательна.