Хелпикс

Главная

Контакты

Случайная статья





b. Son Dönem Türk Edebiyatı



Garipç iler
Ş iirlerini 1941 yı lı nda Garip adlı kitapta toplayan Orhan Veli Kanı k ve onunla aynı tarzı paylaş an Melih Cevdet Anday ve Oktay Rı fat, Garipç iler adı yla anı ldı lar ve Tü rk ş iirinde yeni bir akı m meydana getirdiler.

Bu adı almaları nda Orhan Veli’nin “Kitabe-i Seng-i Mezar” adlı ş iirinin garip tepkilere sebep olası nı n ve garip bulunması nı n etkisi olmuş tur.

Bu akı mı n amacı ş iiri, ö teden beri vazgeç ilmez unsurlar sayı lan vezin, kafiye, nazı m ş ekli, nazı m birimi; ş airanelik, mecazlı sö yleyiş, sö z sanatı ve sü s gibi unsurlardan sı yı rarak, duyuları n yalı n ifadesi hâ line getirmekti.

Bu akı mda hiç bir kural ve kalı ba bağ lanmamak prensip edinilmiş tir.

Sade bir dil kullanmı ş lardı r.

Gü nlü k ve sı radan konuları iş lemiş lerdir. Sı radan insanları n problemleri, yaş ama sevinci, hayattaki gariplikler ş iirlerinin baş lı ca konuları dı r. Ş iirde o zamana kadar iş lenmemiş konuları ele almı ş lardı r.

Orhan Veli, bu tarzda yazdı ğ ı baş arı lı ş iirlerle kendisinden sonrakileri bü yü k ö lç ü de etkiledi.

Genç yaş ı nda Rusya'ya giden ve oradan marksist ve materyalist bir inanç la dö nen Nazı m Hikmet Ran (1902-1963) Tü rkç enin estetiğ ini Mayakovski tesirleri taş ı yan yeni bir tarzda kullanarak ihtilâ lci ş iirler yazdı. 1960'lı yı llardan sonra Tü rk Edebiyatı iç inde yaygı nlaş an sosyalist akı mı nı n baş langı cı bu ş iirler oldu.

Ahmet Muhip Dı ranas, ş iiri tamamen estetik olarak kabul eden ş airlerdendir.

Aynı nesilden olan Arif Nihat Asya (1904-1976) ü slû p ve ruh yö nü nden zenginliğ ini ş iirlerine aksettiren orijinal bir ş airdir.

Tü rk edebiyatı nda kü ç ü k klâ sik hikâ ye yazma geleneğ inin kurucusu ve en baş arı lı temsilcisi olan Ö mer Seyfettin'in (1884-1920) hikâ ye kitapları 144 baskı yaparken kendisi en ç ok okunan yazar oldu.

Sait Faik Abası yanı k (1906-1948) ve Sabahattin Ali'nin 1935 yı lı ndan sonra yayı nladı kları hikâ yeler, birbirinden farklı iki yeni ç ı ğ ı r aç tı.

Sait Faik, konuları İ stanbul'da geç en ve ş ahsî izlenimlerine dayanan ş iir duygusuyla dolu hikâ yeler yazdı.

Materyalist bir dü nya gö rü ş ü ne sahip olan Sabahattin Ali, dı ş tasvirlere ve sade olaylara fazla ö nem veren hikâ yeler yazdı. Bu iki yazarla birlikte 1960'lı yı llardan sonra yoğ unlaş an gü nlü k olaylar, dü ş ü nce ve beklentiler edebiyata girmeye baş ladı.

Cahit Sı tkı Tarancı (1910-1956) aynı sadeliğ i, vezin ve kafiyeyi kullanarak sağ ladı. Tarancı mı sra iç indeki belirli durakları kaldı rarak veya değ iş tirerek hece vezninde yenilik yaptı.

Bu neslin dü nya gö rü ş ü Andre Gide'in tesiri ile varlı k ö tesi geç miş ve gelecek tasavvurları olmaksı zı n anlı k duyumlara dayanı yordu.

Sait Faik'in eserleri de dahil olmak ü zere bu grubun eserlerinde yaş ama sevinci hâ kimdir.

Serbest ş iir hı zla yayı lmı ş, Asaf Halet Ç elebi, Fazı l Hü snü Dağ larca, Behç et Necatigil gibi baş arı lı temsilciler yetiş miş tir.

Asaf Halet Ç elebi bazı ş iirlerinde doğ u mistisizmi ile tasavvufu birleş tirdi.

İ lk ş iirlerinde serbest ç ağ rı ş ı mlara yer veren Fazı l Hü snü Dağ larca, ş uur altı nı n karanlı k akı mları nı ifade eden sembollerle dolu orijinal ş iirler yazdı.

Behç et Necatigil, ş iirlerinde bü yü k ş ehir hayatı iç inde ezilmiş ve kaybolmuş insanı n kı rı k, karanlı k, dolaş ı k duyguları nı anlattı. Ş iirlerinde ahengi ihmal eden Necatigil, divan ş iirinde olduğ u gibi, gittikç e derinleş en bir arka plâ nı iş lemiş tir.

1950 yı lı ndan itibaren Tü rk yazar ve ş airlerinin bü yü k bir kı smı, hayat gö rü ş lerini " toplumsal gerç ekç ilik" adı yla edebiyata uyguladı lar. Bu dö nemde Batı dan gelen varoluş ç uluk ve gerç ekü stü cü lü k akı mları da hayata bakı ş tarzı yla beraber eserlerinin kompozisyon ve ü slû bunu da değ iş tirdi.

Son kı rk yı llı k Tü rk Edebiyatı Batı dan gelen akı mlar, sosyalist dü nya gö rü ş ü, millî ve dinî yaklaş ı mlar ve ç ok partili dö nemde ç eş itlenen politik tercihler doğ rultusunda fevkalâ de ç eş itlilik gö stermekte, edebiyat ç ok kere vası ta gibi kullanı lmakta ve yeni arayı ş lar iç inde gö rü nmektedir.

Kı sa zaman iç inde bü yü k ş ö hret kazanan veya adı nı pek az duyurabilen yazar ve ş airlerin Cumhuriyet terkibi paralelinde kurulmakta olan yeni edebiyat geleneklerine katkı da bulunmaları na rağ men, bunlar hakkı nda objektif tenkitler yapmak ve edebiyat tarihindeki yerlerini belirlemek mü mkü n olamamaktadı r. Ö zellikle 1960'lı yı llardan sonra yetiş en kadı n yazar ve ş airlerin sayı ları nı n artmı ş olması, feminist akı mı n da diğ er pek ç ok akı m gibi Tü rk Edebiyatı iç inde yer alması nı sağ lamı ş tı r.

1950-1986 yı lları arası nda isimleri en ç ok duyulan ve okunan roman ve hikâ yeciler ş ö yle sı ralanabilir:

Halide Nusret Zorlutuna, Nihal Atsı z, Safiye Erol, Tarı k Dursun K., Atilla İ lhan, Yaş ar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Tarı k Buğ ra, Mustafa Necati Sepetç ioğ lu, Firuzan, Adalet Ağ aoğ lu, Sevgi Soysal, Tomris Uyar, Emine Iş ı nsu, Sevinç Ç okum, Selim İ leri, Cevat Ş akir (Halikarnas Balı kç ı sı ), Bekir Bü yü karkı n, Necati Cumalı, Haldun Taner, Mustafa Kutlu, Muhtar Tevfikoğ lu, Bahaettin Ö zkiş i, Durali Yı lmaz, Rasim Ö zdenö ren, Ş evket Bulut.

Bu dö nemin ş airleri:

Behç et Kemal Ç ağ lar, Necati Cumalı, Ü mit Yaş ar Oğ uzcan, Bekir Sı tkı Erdoğ an, Atilla İ lhan, Yavuz Bü lent Bakiler, Mehmet Ç ı narlı, Mustafa Necati Karaer, Munis Faik Ozansoy, Niyazi Yı ldı rı m Genç osmanoğ lu, İ lhan Geç er, Bedri Rahmi Eyü poğ lu, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Bahaettin Karakoç 'tur.

Fazı l Hü snü Dağ larca (1914-)
Ç ağ daş Tü rk ş iirinde baş lı baş ı na bir 'ekol' olan Fazı l Hü snü Dağ larca, ş iire soyut konularla baş lamı ş tı r. Yaratı lı ş ı kâ inatı n sı rları nı araş tı rmaya ç alı ş ı r.

Sonraları kahramanlı k konuları nı, destansı konuları iş lemiş tir.

Ş iirleri, destanlar, toplumcu-gerç ekç i ş iirler ve felsefi-lirik ş iirler olarak sı nı flandı rı labilir.

Eserleri: Ç ocuk ve Allah, Ç ankı rı Destanı, Anı tkabir, Ü ç Ş ehitler Destanı, Yedi Memetler...

Ahmet Muhip Dı ranas (1909-1980)
Ş iirlerinde Anadolu’yu, memleket manzaraları nı ve tarih sevgilerini iş leyen destansı ş iirleri yazmı ş tı r.

Baudelaire’den etkilenmiş ve onun havası nı yansı tan ş iirler yazmı ş tı r.

Ö lç ü ve kafiyeye sı kı sı kı ya bağ lı dı r.

Sese ve ahenge ö nem verir.

Eserleri: Ş iirleri, Gö lgeler, O Bö yle İ stemezdi...

Orhan Veli Kanı k
Ş iirleri Garip ve Vazgeç emediklerim adlı ş iir kitapları nda toplanmı ş tı r.

Manzum fabl ç evirileri de vardı r.

Gü nlü k yaş amı konu edinir.

Yer yer alacı bir ü slû bu vardı r.

Ş iirle ilgili gö rü ş lerini Garip adlı kitabı nı n ö n sö zü nde yazmı ş tı r.

Sait Faik Abası yanı k (1906-1954)
Hikâ yeleri ile tanı nı r.

Yazmanı n kendisi iç in bir ihtiyaç olduğ una inanmı ş tı r.

Gö zlemci ve gerç ekç i bir yazardı r.

Toplumu konu alan hikâ yelerinde toplum sorunları na değ inmiş tir.

Anlatı mı samimidir.

Kiş ileri yaş adı kları ç evreye gö re ele alı r.

Deniz, tabiat, yaş lı bir adam, bir boyacı ç ocuk, balı kç ı kahvesi gibi unsurlar ve benzeri kü ç ü k ve ayrı ntı sayı labilecek unsurlar onun hikâ yelerinde sı k sı k gö rü lü r.

Hikâ yeleri yapmacı ktan ve sanat kaygı sı ndan uzaktı r.

Zaman zaman argo sö zlere de yer vermiş tir.

Hikâ yeleri: Semaver, Lü zumsuz Adam, Ş ahmerdan, Sarnı ç, Havada Bulut, Kumpanya, Tü neldeki Ç ocuk, Alemdağ da Var Bir Yı lan

Falih Rı fkı Atay (1904-1971)
Gezi tü rü ndeki eserleriyle tanı nı r.

İ nceleme, makale, anı ve fı kra tü rlerinde eserler vermiş tir.

Atatü rk’ü n yakı nı nda bulunmuş ve onunla ilgili anı ları ile ş ö hret sağ lamı ş tı r.

Nesir dilinin geliş mesine katkı da bulunmuş tur.

Eserleri: Ateş ve Gü neş, Zeytin Dağ ı, Deniz Aş ı rı, Tuna Kı yı ları, Bizim Akdeniz, Ç ankaya...

Peyami Safa (1889-1961)
Roman, hikâ ye, makale, fı kra tü rü nde eserleri vardı r.

1918’de ç ı kardı ğ ı “Yirminci Ası r” adlı gazete ve bu gazetede ç ı kan “Asrı n Hikâ yeleri” ile tanı ndı.

Romanları yla ü ne kavuş muş tur.

Sanat değ eri olan eserlerinde Peyami Safa adı nı; para kazanmak amacı yla yazdı ğ ı eserlerinde “Server Bedi” takma adı nı kullanmı ş tı r.

Romanları nda psikolojik tahlillere ö nem verir.

Dokuzuncu Hariciye Koğ uş u’nda kendi hayatı nı n bir bö lü mü nü kahramanı n hayatı gibi anlatmı ş tı r.

Ç eş itli gazetelerde yayı mlanan makale ve fı kraları “Objektif” adı altı nda seri hâ linde yayı mlandı.

Romanları: Sö zde Kı zlar, Mahş er, Canan, Fatih-Harbiye, Matmazel Noralya’nı n Koltuğ u, Biz İ nsanlar, Yalnı zı z, Ş imş ek, Bir Akş amdı, Dokuzuncu Hariciye Koğ uş u, Bir Tereddü dü n Romanı, Cumbadan Rumbaya, (Bir Genç Kı z Kalbinin Cü rmü, Bektaş iler Arası nda Bir Genç Kı zı n Hatı rası, Bodrumda Kalanlar, Altı n Kupa, Bı ç ağ ı Sapla, Al Kanlar İ ç inde, Attila (tarihi roman),

Hikâ yeleri: Kü ç ü k Alp’in Yı ldı zı ve Bir Varmı ş Bir Yokmuş (ç ocuk hikâ yeleri)

Cevat Ş akir Kabaağ aç lı (Halikarnas Balı kç ı sı ) (1886-1963)
Ü ç yı llı ğ ı na sü rgü ne gö nderildiğ i Bodrum’a yerleş miş ve kendisine Bodrum’un antik ç ağ daki ismi olan “Halikarnas” adı nı almı ş tı r.

Denize sonsuz bir hayranlı kla bağ lı dı r.

Eserlerinde Ege’yi, Akdeniz’i, buralardaki hayatı, balı kç ı ları nı, gemicilerini, sü ngercilerini konu edinmiş tir.

Zengin denizci sö zlü ğ ü nden yararlanmı ş tı r.

Roman ve hikâ yelerinde teknik ve ü slû p baş arı lı değ ildir.

Eserleri: Aganta Burina Burinata, Mavi Sü rgü n, Merhaba Akdeniz, Ege’nin Dibi, Yaş ası n Deniz..

Nurullah Ataç (1898-1957)
Eleş tiri ve deneme tü rü nü n yerleş mesinde etkili olmuş tur. Daha ç ok eleş tiri yazmı ş tı r.

Tü rkç enin ö zleş mesinde de katkı ları ve desteğ i olmuş tur.

Arı bir dil kullanmı ş tı r.

Fransı zcadan ç eviriler yapmı ş tı r.

Devrik cü mlelerin yerleş mesi iç in de uğ raş mı ş tı r.

Eserleri: Gü nlerin Getirdiğ i, Karalama Defteri, Gü nce, Sö z Arası nda, Diyelim...

Suut Kemal Yetkin
Deneme ve eleş tiri yazarı dı r. Denemeleriyle meş hurdur. Ö zlü ve yoğ un denemeleri vardı r.

Felsefe, sanat, estetik ve gü zel sanatlar konuları nda eserleri vardı r.

Aç ı k ve akı cı bir ü slû bu vardı r.

Dili ç ok iyi kullanı r.

Eserleri: Edebiyat Ü zerine, Yokuş a Doğ ru, Gü nlerin Gö tü rdü ğ ü, Dü ş ü n Payı, Edebî Meslekler...

Yaş ar Kemal (1922-)
Ası l adı Kemal Sadı k Gö ğ celi’dir.

Edebiyata folklor ç alı ş maları yla baş lamı ş tı r.

Alı ş ı lmı ş tan farklı kö y romanları yazmı ş tı r.

Kiş ilerin iç dü nyaları ü zerinde durmuş tur. Kö ylü leri de aynı ş ekilde anlatmı ş tı r. Tabiata ve halka bü yü k ö nem verir.

Sanatlı ve ş iirli bir dil kullanı r.

Kahramanları nı yerli dilleriyle birlikte ele alı r.

Romanları nda yer olarak daha ç ok Ç ukurova ve Toroslar geç er.

Eserleri: İ nce Memed, Yer Demir Gö k Bakı r, Ö lmez Otu, Ç akı rcalı Efe...

Orhan Kemal (1914-1970)
Ası l adı Raş it Ö ğ ü tç ü ’dü r.

Hikâ ye ve romanları nda hayatı n değ iş ik yö nlerini ve kiş ilerini iş lemiş tir.

Bir yandan Anadolu’yu iş lerken diğ er taraftan bü yü k ş ehir hayatı nı yansı tmaya ç alı ş mı ş tı r.

Toplumcu gerç ekç iliğ i en ç ok iş leyenlerdendir.

Hikâ yeleri: Ekmek Kavgası, Arka Sokak, Kardeş Payı...

Romanları: Baba Evi, Hanı mı n Ç iftliğ i, Gurbet Kuş ları, Kanlı Topraklar..

 



  

© helpiks.su При использовании или копировании материалов прямая ссылка на сайт обязательна.