Хелпикс

Главная

Контакты

Случайная статья





d) İşte güzellik 8 страница



“Allah farz kı ldı ğ ı vazifeleri yapan kulları nı sever. ”

“Allah tekrar tekrar yalvararak duası nda ı srar eden kulları nı sever. ”


 

 


(…………………….. )

Dü nya  ve  Â hiret  saadetini  arzulayan  mü min  iç in  en  mukaddes  gaye Allah’ı n sevgisine ermek olduğ u iç indir ki Kur’â n-ı Kerim bize sevilen kulları tanı ttı ğ ı gibi sevilmeyen kulları da tanı tmaktadı r.

Sevmediğ i kullarla ilgili olarak bizzat Rabbimizin Kur’â n’ı nda bildirdikle- rini sunarak kafamı zı ve kalbimizi aydı nlatalı m:

“Allah, varlı ğ ı ve birliğ ine inanmayan veya Kur’â nla koyduğ u yasaları ka- bul etmeyen ya da İ slâ m’ı n dı ş ı ndaki bâ tı l din ve ideolojileri de meş ru gö ren Kâ firleri sevmez. ”11

“Allah, ilâ hî emir ve yasaklara aykı rı giderek nefsine, haklara tecavü z ede-

rek fertlere ve topluma zarar veren Zâ limleri sevmez. ”12

“Allah, Kendisine karş ı Nankö rlü k yapanları, faiz, iç ki ve rü ş vet gibi ha-

ramlarda ı srar eden Gü nahkâ rları sevmez. ”13

“Allah zulme uğ ramaksı zı n kö tü ve ç irkin sö zleri aç ı ğ a vurarak sö yleyenle-

ri sevmez. ”14

“Allah mal, sı r, gö rev gibi kendisine tevdi olunan emanetlere Hainlik eden-

leri sevmez. ”15

 

“Allah namusu ü zerinde hassas; kı skanç olan kulları nı sever. ”

“Allah gü nahları na tevbe eden, (genç liğ ini Allah’a itaatte değ erlendirmeye ç alı ş an) kulla- rı nı sever.

“Allah yaptı ğ ı iş i ibadet ediyorum ş uuruyla sağ lam ve gü zel yapan kulları nı sever. ” “Allah sanatkâ r kulları nı sever. ”

“Allah, kö tü ahlâ klı meslek ve mesken komş usunun  verdiğ i sı kı ntı lara sabredip gü zelce

geç inmeye ç alı ş an kulları nı sever. ”

“Allah kulunu helâ l nzı k temin iç in ç alı ş ı p yorgun dü ş mü ş gö rmeyi sever. ”

“Allah emirleri ve yasakları na bağ lı, verdiğ i sadakaları gizlice ifa eden ihlaslı zengin kulla-

rı nı sever. ”

“Allah ç oluk ç ocuk sahibi olup da ç evresine ihtiyacı nı arzetmeyen fakir kulları nı sever. ” “Allah kendisine yö nelen kalbi elemli kulunu sever. ”

Bu hadisler El­Camius­Sağ ir’in “İ nnellahe Yuhibbü ” bö lü mü nden derlenmiş tir.

11  Ali İ mran 32, 57.

12  Ali İ mran 57,

13  Bakara 276.

14  Nisa 148.

15  Enfal 58; .


 

535


 

 


 

536


“Allah tü ketimde ve her tü rlü harcamalarda normal sı nı rları aş an Mü srif-

leri sevmez. ”16

“Allah kulluğ unu unutarak Helâ l ve haram tanı mayan Haddi aş an kulla-

rı sevmez. ”17

“Allah malı ç ocukları, gü zelliğ i veya mevkii ile kendini ü stü n gö rü p, in- sanları kü ç ü k gö ren, gerç eğ i kabul etmeyen kendini beğ enmiş Mü tekebbirle-

ri sevmez. ”18

“Allah ş ı marı kları ve bulunduğ u toplumda bozgunculuk yapan, anarş i ç ı -

karan Mü fsitleri sevmez. ”19

Mü minler!

Yü ce  Mevlâ mı z  sevdiğ i  ve  sevmediğ i  kulları  bize  Kur’â n’ı nda  aç ı kladı ğ ı gibi,  sevdiğ i  kulunu  iç inde  yaş adı ğ ı  cemiyetin  insanları na  da  sevdireceğ ini, mü minlerin sevgisini muhabbetine delil kı lacağ ı nı da aç ı klamaktadı r.

Meryem Sû resi Ayet 96:

“Hiç ş ü phesiz Sevgisi/merhameti pek ç ok olan Allah İ man edip de iyi iş ler ya­

panlar iç in sevgi yaratacaktı r. ”

Bu â yeti aç ı klayan hadî slerinde ise peygamberimiz ş ö yle buyurmuş tur: “Allah kulunu sevdiğ i zaman vahiy meleğ i Cibrî li ç ağ ı rı r ve (O’na ş ö yle)

buyurur:

-Ben bu kulumu seviyorum, onu sen de sev. Bunun ü zerine Cibrî l onu se- ver ve o da gö k meleklerine (Allah filâ nı seviyor, onu siz de sevin) diye bil- diride bulunur. Bu bildiriden sonra gö k melekleri de bu kulu severler. Son-

ra (meleklerin telkinleriyle) o kul iç in yeryü zü nde insanlar arası nda sevgi ya-

ratı lı p yaygı nlaş tı rı lı r. ”20

Mü minler!

Anlamı nı sunduğ umuz â yet ve hadî sten de aç ı kç a anlaş ı lı yor ki Allah’ı n sevgisine ermeye ç alı ş mak; O’nun emirleri ve yasakları doğ rultusunda insan- ları n sevgisine ermeye ç alı ş maktı r.

 

 

16  Araf 31.

17  Araf 55.

18  Nahl 23.

19  Kasas 76-77.

20 Et­Tac, 5/79.


 

 


Zira Allahı n sevdiklerinden olabilmek iç in yapı lması gereken iş ler, kaza-

nı lması gereken vası flar insanlara karş ı sevgiyi, ş efkati, yardı mı, adaleti, iç i- dı ş ı bir olmayı, affı ve sabrı gerektirmektedir.

Mallara, canlara tecâ vü zden sakı nmayı, anarş iden ve hı yanetten kaç ı nma-

yı, kendini beğ enen ş ı marı klar ve fesatç ı lardan kaç ı nmayı, zarar verici unsur- lar olan materyalistlerle ve ahlâ ksı zlarla mü cadeleyi zarurî kı lmaktadı r.

Bu gö revlerin kudsiyetini Allahı n sevdiğ i ve sevmediğ i kullarla ilgili yuka- rı da ö zetlediğ imiz Kur’â n aç ı klamaları ndan ö ğ reniyoruz.

Mü minler!

Allah’ı n sevgisinin insanları n sevgisiyle olan kö klü bağ lantı sı nı ş u hadî s bizlere -ne gü zel aç ı klamaktadı r:

“İ nsanlar Allah’ı n ailesidir. Allah’ı n en ç ok sevdiğ i insan ailesini teş kil eden in­

sanlara ikramcı ­yardı mcı olan insandı r. ”21

Yü ce Rabbimden cü mlemizi sevgisine ulaş tı rması nı ve kendi sevgisinden insanları n sevgisine yol aç ması nı niyaz eder, hutbemizi Allah’ı n ve insanları n sevgisine erdirecek iş leri ö ğ reten bir hadî sle bitiririm:

-Salâ t  ve  Selam  ü zerine  olsun-  sevgili  Peygamberimiz  Hz.  Muhammed ş ö yle buyurur:

- Kalbini dü nya nimetlerinin sevgisi ve emeli ile doldurma. (Her iş inde

Allah’ı n emirleri ve yasakları nı ö lç ü al ki) Allah seni sevsin.

(Allah’ı n  emirleri  ve  yasakları  ç izgisinde  hareket  ederek)  insanları n

elindeki malları ve mevkilerine gö z dikme ki insanlar da seni sevsin. ”22

 

21  M. Mesâ bih, Hn. 4998.

22  S. İ bn­i Mace, Hn. 4102.


 

537


 

 

Merhamet Parolamı zdı r

 


 

538


Kur’â n-ı Kerî m’de Allah erleri olarak nitelenen gerç ek mü minlerin kü ltü -

rel ve ahlâ kî vası fları ndan biri de mü minlere merhametli olmaktı r. 1

İ nsan hayatı nı ferdî, ailevî ve iç timaî bü tü n yö nleriyle kuş atan İ slâ m ahlâ - kı nı n ö zü merhamettir.

Merhamet, yü celten Hak ve Halk insanı kı lan erdemdir. Yü ce Rabbimiz Hicir sû resinin 88. â yetinde ş ö yle buyurur: “... Mü minler ü zerine (merhamet) kanadı nı ger”

Bu yü ce emrin ilk muhatabı olarak mü barek hayatı nı bir merhamet ş elâ lesi halinde ç ağ latmı ş Peygamberimiz merhametin biz Mü slü manlar iç in taş ı ması gereken ö nemi ş ö ylece aç ı klamı ş tı r:

[“Birbirinize merhamet etmedikç e gerç ekten iman etmiş olmazsı nı z. (İ man

etmedikç e de Cennet’e giremezsiniz. )”

“Merhametten yoksun kiş i hayı rdan mahrumdur. ” “İ nsanlara acı mayana Allah da merhamet etmez. ”]2

İ slâ m ahlâ kı nı n ö zü ve hayrı n bü yü ğ ü olan merhametle vası flanabilme- miz iç in merhametin İ slâ m Dini’ndeki anlamı ve kapsamı nı bilmemiz gere- kir.


Merhamet: Kur’â n-ı Kerî m’in â yetlerinde ve Peygamberimizin ifadelerin-

de mü minlerin birbirlerine karş ı yapmaları vecî be ve ö ğ ü t olarak teklif olunan bü tü n iman kardeş liğ i gö revlerini iç ine alan bir ahlâ kî vazifedir. Biz bu vazife- leri hü lâ sa ederek arz edeceğ iz:

 

 

1  Hicr 88

2  M. Zevâ id 8/186; M. Mesâ bî h Hn. 4947.


 

 


a) Mü minlerin  Peygamberimizin  emir  ve  tavsiyeleriyle  resmiyet  kazan-

mı ş, karş ı lı klı vazifelerini î fa etmeleri merhametin tezahü r ş ekillerinden biri- dir. Peygamberimiz ş ö yle buyururlar:

“Mü slü manı n Mü slü man ü zerindeki hakkı altı dı r: Karş ı laş tı ğ ı nda Mü slü - man kardeş ine selâ m ver! (Dinî ve ahlâ kî bir mahzur yoksa) davet ettiğ i zaman dâ vetine icabet et! İ stiş are edip ö ğ ü t istediğ i zaman, ona ö ğ ü t ver. Aksı rdı ğ ı ve Allah’a hamdettiğ i zaman (Allah sana merhamet etsin) duâ sı nda bulun. Hasta- landı ğ ı nda onu ziyaret et! Ö lü mü nde ise cenazesine katı l! ”3

Selâ m  vermeyen,  davete  icabet  etmeyen,  hayra  yö neltmeyen,  hastalı kta ziyaret edip ihtiyaç ları gö zetmeyen, duâ etmeyen ve cenaze namazı na katı lma- yan kiş i mü min kardeş ine merhametli olamaz. Zira merhamet, merhamet ke- limesini ç ok kullanmak, istismarı nı yapmakla gerç ekleş mez. Fiil gerekir.

b) Rabbimizin kardeş lerimiz olduğ unu duyurduğ u Mü minlere karş ı mü - tevazi, gü ler yü zlü ve tatlı dilli olmak onlara merhamettendir.

Yü ce Peygamberimiz ş ö yle buyururlar:

[“... Birbirinize karş ı alç ak gö nü llü olunuz. ”

“Mü min kardeş inin yü zü ne gü lü msemen sadakadı r/hayı rdı r. ”

“Yarı m hurma (ve benzeri yarı m meyve) vermek ş eklinde de olsa kendi- nizi Cehennem ateş inden korumaya ç alı ş ı nı z. Buna gü cü nü z yetmezse tatlı bir ç ift sö ze sarı lı nı z. ”]4

Soyu, mevkii, malı ve ç ocukları ile mü minlere karş ı bü yü klenen, soğ uk bir ç ehre takı nan ve kı rı cı ifâ deler kullanan kiş i elbette merhametli bir mü - min olamaz.

c) Mü minlerin maddî sı kı ntı ları nı, manevî problemleri ve elemlerini gi- dermek, gü ç nisbetinde onlara yardı mcı olmak da mü minlere merhamettendir.

Peygamberimiz ş ö yle buyurur:

“Kim bir mü minin dü nya hayatı nı n sı kı ntı ları ndan bir sı kı ntı sı nı giderse Allah da onun Kı yamet Gü nü ’nü n sı kı ntı ları ndan bir sı kı ntı sı nı giderir. Kim darda olan borç luya vade tanı r, kolaylı k gö sterirse Allah da ona dü nyada ve â hirette kolaylı k gö sterir.

 

3  M. Mesâ bî h Hn. 1525.

4  Tac, 5/61; R. Salihin B. Keremi Vel­Cû di...


 

539


 

 


 

540


Mü min kardeş inin yardı mı nda olduğ u sü rece Allah da yardı mcı kulunun

yardı mcı sı dı r. ”5

Mü min’in ihtiyacı ndan fazla mal varlı ğ ı bulunur da mü min kardeş lerine yardı m etmekten kaç ı nı rsa pek tabii ki onlara acı mamı ş olur.

Hele hele akrabadan â ciz olanlara nafaka ö demeyen, mü minlerden muh- taç olanlara zekâ t vermeyen mü min merhametsiz olmanı n ö tesinde Allah’ı n belirlediğ i hakları ç iğ neyen bir zâ limdir.

Burada bilvesile ifâ de edelim: Ç ok beslenmeden ö tü rü mide fesadı na uğ - rayanlarla gı dası zlı ktan zafiyete dü ş enlerin, lü ks- israf ve eğ lence harcamaları iç in bü yü k harcamalar yapanlarla yardı m bekleyen iş sizlerin, dulları n, yetim- lerin ve ö zü rlü lerin bulunduğ u toplum İ slâ mî iman ve merhametten mahrum- dur.  Cemiyetimizde-ki  buhranları n  ç ok  mü him  bir  bö lü mü  iş te  bu  mahru- miyetten kaynaklanmaktadı r.

d) Mü minlerin iş lerini ö nemsemek, sevinç ve kederlerini paylaş mak da mü minlere merhamettendir. Peygamberimiz bu konuda ş ö yle buyururlar:

[“Mü slü manları n (iş lerini) ö nemsemeyen gerç ek Mü slü manlardan değ ildir. ”

“Birbirlerini sevme ve acı ma bakı mı ndan mü minler bir uzvu rahatsı zlanı nca diğ er bü tü n organları rahatsı zlanan bir vü cut gibidirler. ”]6

Peygamberimiz  mü minleri  bu  ş ekilde  tavsif  buyururken,  ilim,  sanat, ticâ ret, iş ve memuriyet hayatı mı zı n yardı mlaş mamı z gereken nice durumla- rı nda  birbirlerimizle  ilgilenmeyiş imiz,  mahkû m  edilen,  sü rgü ne  gö nderilen mü min kardeş lerimizle alâ kalanmayı ş ı mı z, kâ firlerin ve zâ limlerin değ iş ik ş e- killerde  tezahü r  eden  tasallutları na  karş ı  kaynaş arak  yekvü cut  ve  tek  yü rek olamayı ş ı mı z hiç ş ü phe edilmemelidir ki birbirlerimize merhametsiz oluş u- muzdandı r.

e) Mü minleri sevmek, nefsimiz iç in istediklerimizi onlar iç in de istemek merhametin gereklerindendir.

Peygamberimiz ş ö yle buyururlar:

[“Allah’a imandan sonra amellerin en sevaplı sı insanları sevmektir. ”

“Sizden biriniz nefsi iç in sevdiğ ini mü min kardeş i iç in sevmedikç e gerç ek mü ­

min olamaz. ”]7

 

 

5  R. Salihin, B. Kaza-i Havaicil -Mü slimin.

6  K. Hafâ Hn. 2379; M. Mesâ bî h Hn. 4958.

7  C. Sağ î r 1/49; Tac, 1/26.


 

 


Daima kendi nefsini tercih eden kiş i elbette merhametli olamaz. Feragat et-

meden, fedakâ rlı kta bulunmadan ş efkat gibi yü ce bir faziletle vası flanı labilir mi?

f) Mü slü man’ı korkutmamak, ona zarar vermemek ve onu aldatmamak da mü mine merhamet etmenin bir ş eklidir. Peygamberimiz ş ö yle buyururlar:

[“Mü slü man’ı n Mü slü man’ı korkutması helâ l değ ildir/haramdı r. ” “Mü slü man’a zarar veren ve onu aldatan melundur. ”]8

Korkutulan, aldatan ve zarar veren kiş ide hayı r yoktur ki o merhamet gi-

bi bir fazilete erebilsin.

g) Mü minlere duâ etmek de onlara merhamettendir.

Birbirlerine duâ yı esirgeyen mü minler elbette merhametsizdirler.

İ slâ m insanı nı yetiş tirmeyen eğ itim sistemimiz ve laik sosyal yapı mı z se- bebiyle İ slâ mî ç izgide yaş amanı n ç ok zor olduğ u devrimizde birbirlerimizin duâ sı na son derece muhtacı z. Kaldı ki birbirlerimize yaptı ğ ı mı z duâ Allah ka- tı nda kabul olunacak duâ lardandı r. Meleklerin de bize duâ etmesine sebeptir. Peygamberimiz bu gerç eğ i bir hadislerinde ş ö ylece aç ı klı yor:

“Mü minlerin arkadan birbirlerine yaptı kları duâ Allah katı nda kabul edilecek duâ lardandı r. ”

h) Aş ağ ı da mâ nâ ları nı sunacağ ı mı z hadî slerin yü klediğ i vazifeler de mü - minlere merhametli olmanı n yolları ndandı r:

[“Allah’a ve â hiret gü nü ne inanan kiş i misafirine ikram etsin. ”

“Mü slü manlardan bir aileyi sevindiren kiş iye Allah’ı n vereceğ i mü kâ fat an-

cak cennettir. ”

“(Ey inananlar! ) Birbirlerinizin hataları nı araş tı rmayı nı z. Birbirlerinize ha­ set etmeyiniz. Birbirinize kin gü dü p sı rt ç evirmeyiniz. Ey Allahı n kulları kar­ deş olunuz. ”

“Mü min mü minin kardeş idir, o, kardeş ine zulmetmez, hainlikte bulunmaz,

utandı rmaz, hor gö rmez ve yalanlamaz. ”]9

Muhterem Mü minler!

Toplumsal hayatı n bü tü n kademelerinde bizi temsil etme ve adı mı za iş - lem yapma yetkisi iç in namaz kı lar ve zekâ t verir olma Kur’â n hü kmü olarak

 

 

8  K. Hafâ Hn. 3112.

9  C. Sağ î r 2/179; Tac, 5/29.


 

541


 

 


 

542


gereklidir. 10 Bu ö zel durum bir tarafa ö zetlediğ imiz bü tü n ahlâ kî vazifeleri iç i-

ne alan merhametin gerektirdiğ i davranı ş lar ve iş lerle alâ kalı misalleri daha da ç oğ altabiliriz.

Mevzuu,  amelî  hayatı mı zda  mü ş ahede  ettiğ imiz  mahzurlu/sakı ncalı  bir

davranı ş a dikkat ç ekerek bağ layalı m.

Bazı â limlerin talebeleri, bazı ş eyhlerin mü ritleri, sosyal ve ekonomik ba-

zı  ekollerin  mensupları  kendi  araları nda  merhametin  gereklerini  yaş ı yorlar- ken diğ er mü min kardeş lerine karş ı pek ilgisiz ve ş efkatsiz davranı yorlar. Oy- saki ne derece gü nahkâ r olurlarsa olsunlar İ slâ mî imanları nı korudukları sü - rece onlar kardeş lerimizdir.

Tarafı mı zdan  oluş turulacak  temelsiz  gerekç elerle  mü minler  arası nda  il- gisizliğ i doğ uracak ve İ slâ m kardeş liğ ini dı ş layacak ş ekilde ayı rı mlar yapmak ş ü phesiz İ slâ mî değ ildir. Ç ü nkü değ erlerimiz zaviyesinden daha zayı f olanla-

ra karş ı daha fazla olmak ü zere bü tü n mü minlere karş ı merhamet gö stermek-

le mü kellefiz.

Yü ce  Rabbimden  cü mlemizin  kalplerini  merhamet  duygusuyla  doldur- ması nı dilerim.

 

10  Tevbe 11, 71.


 

 

Yetkilendirebileceğ imiz Dostları mı z Ancak Mü minlerdir

 

 


Gerç ek mü min olan Allah erlerinin temel kü ltü rel ve ahlâ kî vası fları ndan

biri de yalnı zca Allah’ı, Peygamberini ve gerç ek mü minleri velî bilmek ve an- cak onları velî edinmektir. Velî bilme ve edinmenin anlamı bizi temsil etme ve adı mı za iş lem yapma yetkisi verecek ş ekilde kiş iyi dost ve yardı mcı edinmek- tir. Biz ana terim olan Velî ’yi de kullanarak kı saca Velî /Dost ifadesini kullanaca­ ğ ı z,


 

543


Rabbimiz hayat ve mutluluk nizâ mı mı z Kur’â n’ı Kerî m’de ş ö yle buyur- muş tur:

“Sizin velî niz/dostunuz/yardı mcı nı z ancak Allah’tı r. O’nun Peygamberidir. Bir

de namazları nı kı lan, zekâ tları nı veren ve (ve diğ er bü tü n ilâ hî emir ve yasaklara)

boyun eğ en mü minlerdir.

Kim Allah’ı, O’nun Peygamberini ve mü minleri dost edinirse (bilmelidir ki)

galip gelecekler yalnı z Allah taraftarları / erleridir. ”1

a) Mü ’min Allah’ı velî /dost bilecektir. O’na ve koyduğ u ç ağ ları kuş atı cı

Kur’â n dü sturları na inanacak, mutluluğ unu ve bü tü nü insanları n saadetini ilâ -

hî emir ve yasaklara bağ lı lı kta gö recektir. Hayatı nı da Hacc Sû resi’nin ş u mu- kaddes buyruğ unun gö lgesi altı nda yaş ayacaktı r:

“... Allah’ı n yasaları na sarı lı n. O sizin Mevlâ nı zdı r: dostunuz/sahibiniz/yar­

dı mcı nı zdı r. O ne gü zel Mevlâ dı r ve O ne gü zel yardı mcı dı r. ”2

b) Mü ’min, Allah’ı n seç ip evrensel Peygamberi kı ldı ğ ı, koyduğ u Kurâ nî

emir ve yasakları nı n tebliğ cisi eylediğ i Hz. Muhammed’i de velî /dost bilecektir.

 

 

1  Mâ ide, 55-56.

2  Hac, 78.


 

 


 

544


İ stikrar ve huzurun, maddî ve manevî tekâ mü lü n dü nya ve â hiret saade-

tinin O’nun izinden gitmekle gerç ekleş eceğ ine inanacaktı r.

Evet, mü min, O’nun her bir ö ğ ü dü nü n ihmal edilmeksizin tatbik olun- ması lü zumunu ruhuna sindirecektir. O’nu yü ce tanı mayan, yolunun eri ol- mayan bü tü n insanları n geriletici ve batı rı cı olduğ unu kabul edecek, ş u Kur’an â yetinin verdiğ i ö lç ü yü yö ntem edinecektir:

“…(Bü tü n insanlara Allah’ı n Elç isi olarak gö nderilmiş Peygamberiniz) Mu­

hammed’e uyunuz ki dosdoğ ru yola eresiniz. ”3

c) Mü min Allah’ı ve Peygamberi velî /dost bildiğ i gibi Allah’ı ve Peygam- berini velî /dost bilen gerç ek mü ’minleri de velî /dost bilecektir. Bizleri temsil ve adı mı za iş lem yapma yetkisini yalnı zca onlara, bir diğ er anlatı mla yalnı zca na- mazları nı kı lan ve zekâ tları nı veren mü ’minlere verecektir.

Allah erlerinin yukarı da ö zetlediğ imiz temel kü ltü rel ve ahlâ kî vasfı nı n “Mü mini Velî /Dost Edinmek” bö lü mü nü hutbemizde bilmemiz gereken ayrı n- tı ları yla aç ı klamaya ç alı ş acağ ı z.

“Mü mini velî /dost edinmek” Mü slü man’ı gerç ek mü minlerden kı lan ana mü kellefiyettir ve bu mü kellefiyetin gereğ ini yapmak Mü slü man’ı n imandan sonraki en mü him vazifelerindendir.

Bu gerç eğ i Peygamberimiz ş ö yle aç ı klamı ş tı r:

“(Kiş iyi İ slâ m Dini’ne bağ layan) iman kulpları nı n en sağ lamı, mü minleri Al­ lah iç in velî edinip onlarla dostluk kurmak, Allah iç in sevmek ve Allah iç in nefret duymaktı r. ”4

Kü ltü rel, siyasî, iç timaî ve iktisadî hayatı n her â nı ve safhası nda ancak Mü - min’i velî /dost edinmek mecburiyetinde olan mü min bu vazifesini nası l anlaya- cak ve hangi ö lç ü ler iç erisinde tatbik edecektir?

Kur’â n ve Sü nnet “Mü mini Velî /Dost Edinmek” gö revimizi “Mü mini yâ r

edinmek, onu sevmek, bayatı n zorlukları na, kâ firler ve mü nafı kları n baskı ları -

na karş ı ona yardı m etmek, onu gü ç lü ve hâ kim kı lmak, gereğ inde iş lerini ü st- lenmek, kederlerini elem, sevinç lerini vesî le­i sü rü r bilmek” ş eklinde anlayı p uygulamamı zı emretmiş tir.

Bu kudsî vazifenin husû siyle devrimizde î fâ olunabilmesi iç in kü ltü rel, iç -

 

 

3  Araf 158.

4  Miş kâ tü l­Mesâ bih Hn. 5014.


 

 


timaî, iktisadî ve siyasî hayatı n her safhası nda namaz kı lan ve zekâ t veren mü -

min’in tercih, teş vik ve takviye edilmesi lâ zı mdı r.

Misallendirirsek deriz ki, alı ş -veriş yaptı ğ ı mı z, ticarî mü nasebetler kurdu- ğ umuz esnafı, tü ccarı, imalâ tç ı, ithalatç ı ve ihracatç ı ları; iliş kiler kuracağ ı mı z politikacı, idareci, sendikacı ve ilim adamları nı; iş yaptı rdı ğ ı mı z muhasebeci, hukukç u, mü hendis ve sanatkâ rları; sö zleş me imzalayacağ ı mı z iş ç i, iş veren, kiracı ve kiralayanları; akrabalı k kuracağ ı mı z aileleri, okuyacağ ı mı z yazarları, arkadaş lı k yapacağ ı mı z kiş ileri hü lasa sü rekli veya geç ici olarak temas kurdu- ğ umuz ve kuracağ ı mı z bü tü n toplum fertlerini ciddî bir seç ime tabi tutmak, bö ylece gerç ek “Mü mini velî /dost edinmek” imandan sonra en bü yü k ve ih- mal kabul etmez vazifemizdir.

“Mü mini Velî /Dost Edinmek” vazifemizde baş arı ya ulaş mamı z elbette ki ç ok  zordur. Zira  cemiyet  hayatı mı zı  ve  mü esseselerimizi  bü tü nü yle  kuş atan batı cı -laik eğ itim ve yö netim gerç ek mü minlerin yetiş mesine ortam hazı rlama- dı ğ ı iç in hakikî mü minler azı nlı ktadı r.

Azı nlı kta olan gerç ek mü minler de İ slâ m’ı hayat nizâ mı edinmeyen mü - min gö rü nü mlü mü nafı klarla iç iç edir. .

İ ç iç e girmiş bu karmaş ı k saflar iç inden hataya dü ş meksizin velî /dost edi- nilebilecek mü ’mini teş his edebilmemiz iç indir ki Rabbimiz, velî /dost edinilip bizleri temsil ve adı mı za iş lem yapma yetkisi verilecek mü ’minin asgarî vası f- ları nı bize bildirerek ş ö yle buyurmuş tur:

“Sizin velî niz/dostunuz, yardı mcı nı z ancak Allah’tı r. Onun peygamberidir. Bir de namazları nı kı lan, zekâ tları nı veren (ve diğ er bü tü n ilâ hî emir ve yasak- lara) boyun eğ en mü minlerdir. ”

Bu Kur’â n aç ı klaması ndan anlaş ı lacağ ı ü zere velî /dost edinilebilecek mü ­ minler, İ slâ m’ı n emirleri ve yasakları na boyun eğ en, namazları nı kı lan, zekâ t- ları nı veren mü minlerdir. İ slâ m â limleri bu â yeti ş ö ylece aç ı klı yorlar:



  

© helpiks.su При использовании или копировании материалов прямая ссылка на сайт обязательна.