|
|||
c) Başa gelen musibetlere sabır
İ lâ hî hikmet gereğ i imtihan dü nyası nda yaş ayan insan, dertsiz ve prob- lemsiz kalmayacaktı r. İ flâ s, fakirlik, hastalı k, aile fertlerinin ö lü mü, dü ş man korkusu, evlâ d ç ilesi gibi gelebilecek felâ ketler karş ı sı nda da insan sabretme- ye ş iddetle muhtaç tı r. Bunun iç indir ki, maddî ve manevî varlı ğ ı mı z ü zerinde yı kı cı tesirler ic- ra edebilecek musibetlere karş ı Rabbimizin emriyle Rabbimî zden yardı m dile- mekle emrolunmuş uzdur. Bakara Sû resi  yet 173:
3 Et-Tac, 1/49; C. Sağ ir 1/11. 4 Meryem, 65. 5 Bakara, 45, 250
“Ey iman edenler! Sabı rla ve duâ ile (Allah’tan) yardı m dileyiniz. Ş ü phesiz Al lah, sabredenlerle beraberdir. ” Saygı değ er Mü ’minler! Mü barek hayatı, sabrı n eş siz ö rnekleriyle yü klü olan sevgili Peygamberi- miz, Rabbimizin imtihanı icabı uğ ranı lacak musibetler karş ı sı nda mü ’minin bedenî ve ruhî yapı sı nı koruyacak mü essir (etkili) silâ hı ş ö yle tanı tmaktadı r: “Mü ’minin silâ hı ne gü zeldir: Sabı r ve Duâ. ”6 Sabı r ve duâ ile mü ’min baş a gelebilecek felâ ketler karş ı sı nda yalnı z ruhu- na direnç kazandı rmakla kalmaz, elemleri lezzetlere, ş erleri hayı rlara dö nü ş - tü rü r. Bö ylece felâ ket olarak algı lananlar ebedî saadet sebebi olur. İ nsan iç in sevdiklerinin ö lü mü nden daha acı ne olabilir? Bö yle bir felâ ket, Peygamberimizin aç ı klaması na gö re bakı nı z sabı rla nası l ebedi mutluluğ a dö - nü ş ü yor. “Yü ce Allah ş ö yle va’deder: Dü nyada sevdiklerinden birini ö lü mle aldı ğ ı m zaman kulum sabreder ve sabrı nı n mü kâ fatı nı (benden) beklerse katı mdaki mü kâ fatı ancak Cennet olur. ”7 Mü ’minin sabı rla ereceğ i manevî yü celiğ i Peygamberimiz de ş ö yle aç ı klı yor: “Mü ’minin durumu cidden hayret vericidir. Zira onun bü tü n iş leri kendi- si iç in hayı rlı dı r. Bu ö zellik yalnı z mü ’mine mahsustur. Ç ü nkü o, mutlu ola- cağ ı bir nimete sahip olur da Allah’a ş ü krederse bu durum onun iç in hayı rlı olur. Baş ı na bir musibet gelir, sabrederse (aleyhine gö rü len bu duruma sabret- tiğ i iç in) onun hakkı nda yine hayı rlı olur. ”8 Ferdî ve ictimaî hayatta muhtaç olduğ umuz sabı r, hiç ş ü phesiz zayı fla- mayacak bir gü ç değ ildir. Ancak, sabretmeye ç alı ş anlar yalnı z bı rakı lmayacak, daima Rabbimizin yardı mı nı gö receklerdir. Kur’â n-ı Kerî m’de “Allah sabı rlı ları sever. Allah sabredenlerle beraberdir” buyrulur. Elbetteki, Allah, sevdiğ i ve beraber olduğ u kulları na yardı m edecek, tahammü l gü ç lerini artı racak ve iş lerini kolaylaş tı racaktı r.
6 C. Sağ î r, 2/188. 7 R. Salihin B. Sabri, Hn. 8. 8 R. Salihin B. Sabri, Hn. 3
217
218 Kul, Allah’a dayanı r “Mevlâ gö relim neyler” der de, Rabbinin gü zel eyle- diğ ini gö rmez mi? İ ş te bunun iç indir ki, Aziz Peygamberimiz ş ö yle buyurmuş lardı r: “Sabretmeye ç alı ş an kiş iye Allah sabı r verir. Hiç bir kiş iye sabı rdan daha hayı rlı ve daha bü yü k bir (nimet) verilmemiş tir. ”9 Hü lâ sa, Peygamberimizin ifadesiyle: “Sabı r imanı n yarı sı dı r. ”10 Hutbemizi sabredici kulları â hiret saadeti ile mü jdeleyen â yet manâ ları yla bitiriyorum: “... Rablerinin rı zası nı dileyerek (her zorluğ a) sabredenler, namazı dos- doğ ru kı lanlar, kendilerine verdiğ imiz rı zı ktan gizli ve aş ikâ r (Allah yolunda) harcayanlar ve kö tü lü ğ ü iyilikle savanlar (yok mu? ) Onlar iç in dü nya hayatı nı n iyi bir sonucu olan Adn Cennetleri vardı r. Onlar ataları ndan, zevcelerinden, zü rriyetlerinden iyi kiş ilerle beraber olmak ü zere Cennetlere girecekler ve melekler de her bir kapı dan yanları na sokula- caklar (ve ş ö yle diyeceklerdir: ) Sabrettiğ iniz ş eylere mukabil sizlere selâ m olsun, Dü nya hayatı nı n en gü - zel sonucudur bu. ”11
9 R. Salihin B. Sabri, Hn. 2 10 C. Sağ î r, 2/49 11 Ra’d, 22-24
İ ç timaî (Sosyal) Hayatta Sabı r
Maddî ve ma’nevî bakı mdan ferdi geliş menin kaynağ ı olan sabı r, sosyal kalkı nmanı n da ana unsurudur. Zira cemiyet (toplum) kalkı nması maddî ve manevî alanlarda gerç ekleş tirilecek sabı rlı atı lı mlar ve ç alı ş malarla sağ lanabilir. Bunun iç indir ki Yü ce Mevlâ mı z Enfal Sû resinin kı rk altı ncı â yetinde ş ö y- le emir buyurmuş tur: “Allah’a ve O’nun Peygamberi Muhammed’e itaat edin. Aranı zda ç ekiş meyin (Ç ekiş meyin ki) sonra zayı flarsı nı z, gü cü nü z de gider. Sabı rlı olun. Allah sabredenlerle beraberdir. ”
|
|||
|