|
|||
Merhameti. SevgisiMerhameti
Aziz Peygamberimiz bir merhamet menbaı idi. Hassas(duyarlı ) kalbi bü - tü n canlı lara karş ı ş efkatle ç ağ lardı. O, mü ’minlere ve bü tü n canlı lara karş ı pek merhametliydi. Daima sö yler ö ğ ü t verirdi: “Can taş ı yan her varlı ğ a merhamette mü kâ fat vardı r. ” “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz. ”9 Ashab-ı Kiramdan Sa’d İ bn-ü Ubadeyi hastalı ğ ı nda ziyaret ettiğ inde ü zü n- 70 tü sü nden ağ lamı ş lardı. O’nun engin ş efkati, hayvanları da kuş atı rdı. Hayvanlar hakkı nda Allah’tan korkun, onları iyi besleyin buyururdu. -Allah ondan razı olsun- Devesine haş in/sert muamele yapan Hz. Aiş e va- lidemize: “Yumuş ak davran. Yumuş aklı k hangi ş eyde bulunursa, o ş eye gü zellik verir. ”10 buyurmuş tu. Yı ldı z sahabelerden Abdurrahman b. Abdullah ş ö yle anlatı yor: “Hz. Peygamberle bulunduğ umuz bir askerî sefer sı rası nda (konakladı k. ) Bir ihtiyaç gereğ i (konaklama yerinden) ayrı ldı m. Yuvası nda bir serç e kuş u gö rdü m. Yanı nda iki de yavrusu vardı. Yavruları nı aldı m. Yavruları nı aldı ğ ı m iç in serç ecik etrafı mda kanat ç ı rpı p duruyordu. Bu durumu izleyen Allah’ı n Resû lü geldi ve ş ö yle buyurdu: - Yavruları nı alarak bu kuş a kim acı verdi? Verin ona yavruları nı. ”11
8 Muhammed (s. a. )ı n Peygamberliğ i, Diyanet Yayı nı sh. 48. 9 Tac 5/58. 10 Tac 5/18-19. 11 Tac 5/18-19.
Sevgisi
Sevmek O’nun vasfı ydı. Cihan tarihinde O’nun kadar sevmiş ve sevilmiş bir insan yoktur. O, Allah iç in sevmenin en bü yü k ibadet olduğ unu bildiriyor, Yaratandan ö tü rü bü tü n canlı lara sevi saç ı yor, sine aç ı yordu. O, kendisine (Anam, babam sana feda olsun Ya Resû lallah) diyerek sevgi izhar eden ve etrafı nda pervaneleş en Ashab-ı Kiram’ı n en aziz mahbubu, Mek- ke ve Medine ş ehri ç ocukları nı n bile biricik sevgilisi idi. Aziz Peygamberimiz ç ocuklara selâ m verir, onlara latî fe eder, bazan da oyunları na iş tirak ederdi. Sevindirmek iç in, ç ocukları devesine bindirirdi. Enes b. Malik (r. a. ) ş ö yle buyurur: “Peygamber efendimiz, biz ç ocukları n arası na karı ş ı r ve gü ler yü zle bize lâ tife ederdi. Hatta kuş u olan kü ç ü k kardeş ime: ’Ey Ebu Umeyr! Kuş cağ ı z ne oldu? ’ diyerek lâ tî fe ederdi. ”12 71 Bü tü n â cizlere ve zayı flara olduğ u gibi, ç ocuklara karş ı da kalbi sevgi ve merhametle dolu idi. Onlara hayı r dualarda bulunurdu. “Dü ş manı sev ve affet. ” diyerek fazilet izhar eden bir ç ok insan duymu- ş uzdur. Fakat, ş ahsi dü ş manları na ş efkat gö sterebilen, onları bile af edebilen insan var mı dı r? O insan, bü yü k Peygamber Hz. Muhammed’dir. O, kendisi- ne suikast teş ebbü sü nde bulunan kiş ilere kadar, bü tü n ş ahsî dü ş manları nı af- feden bir insandı r. Peygamberimiz, hayatı nda bir kerecik olsun nefsi iç in intikam almamı ş, daima affetmiş tir. O, ancak Allah’ı n tayin ettiğ i İ slâ m Ş erî atinde yer alan ceza- ları tatbik ederdi. Saygı değ er validemiz Hz. Â iş e ş ö yle buyurur: “... Hz. Peygamber kendi nefsi iç in katiyen intikam almazdı... ”13 Mekkeli kâ firlerin Mü slü manlara yaptı kları zulmü, Peygamberimize yap- tı kları eza ve cefayı, O’nu Mekke’den ç ı kmak zorunda bı raktı kları m bilirsiniz. Peygamberimiz kuvvetli bir ordu ile Mekke’yi fethedince bü tü n bu insanlar korkuları ndan dehş ete dü ş tü ler. Fakat O, onlara dokunmadı. Kâ be’de yaptı - ğ ı konuş mada hepsini affettiğ ini bildirdi. Cihan tarihi bö yle bir vaka kaydet- memiş tir.
12 S. B. M. Tecrid-i Sarih Ter. 12/166. 13 M. Mesabih 5817.
|
|||
|