Хелпикс

Главная

Контакты

Случайная статья





d) Estağfirullah 1 страница



d) Estağ firullah

 

Allah’tan gü nahları n affı nı dilemenin en kı sa ve ö zlü zikri “Estağ firullah” dı r.

(Ben Allah’tan affı mı dilerim) manası ndaki bu ve benzeri istiğ far zikirleri- ne Peygamberimiz devam ederlerdi.

Teş vik etmek iç in de ş ö yle buyurmuş tur:

 

 

2  İ bn­ü Mâ ce Edep Bab­ü Ma câ e fi Lahevle ve la kuvvete.

3  Et­Tac 5/99.

4  Et­Tac 5/98.


 

 

[“Amel Kitabı ’nda ç okç a zikir bulunan kiş iye mü jdeler olsun. ”

“Ben Allah’a gü nde yü z defa tö vbe eder bağ ı ş lanmamı dilerim. ”]5

 

 


e) Lâ ilâ he illellâ hu vahdehu la ş erî ke lehu, lehü l mü lkü ve lehü l

hamdü ve huve ala kü lli ş ey’in kadir

 

Ç ok mü him zikir cü mlelerinden biri olan bu cü mlenin manası ş ö yledir: “Allah’tan baş ka İ bâ det edilecek hiç bir ilâ h yoktur.. O birdir. Hiç bir orta-

ğ ı  da yoktur.  Bü tü n varlı klar O’nundur. Hamd ancak O’nadı r. O, her ş eye gü -

cü yetendir. ”

Bu zikirle ilgili olarak Ebu Eyyü b Allah’ı n Resû lü ’nü n ş ö yle buyurduğ u- nu anlatı yor:

Sabahları bu zikri on defa sö yleyen kiş inin her bir sö yleyiş i iç in Allah on gü nahı nı affeder, ona on birim sevap verir ve onu on derece yü kseltir.

Sabahları bu onar defa sö yleyiş, onun iç in on esir azad etmek gibi ve de sabahtan akş ama kadar onu koruyan on silâ hlı kiş i gibi olur.

Bu kiş i, o gü n akş ama kadar bunları sö ylemiş olmaktan daha ü stü n bir amel de yapmı ş olamaz.

Bu zikri akş amları sö yleyen kiş i de aynı ş ekilde sevap alı r. 6

Mü minler!

 

f) Sü bhanellah, Elhamdü lillah, Allahü Ekber

 

cü mleleri de Peygamberimizin ö ğ rettiğ i ve devam buyurulması nı ö ğ ü tle- diğ i zikir cü mleleridir.

a) “Sü bhanellah”: Allah bü tü n eksikliklerden beri ve tü m yü celiklerle va- sı flı dı r. (Ben O’nu bö ylece tesbih ederim) ma’nası na gelir.

b)  “Elhamdü lillah”:  Bü tü n  hamdler/ö vgü ler  Allah’adı r.  O’na  hamd  ede- rim, anlamı ndadı r.

c) “Allahü Ekber”: ise Allah her bir varlı ktan bü yü ktü r. Bü yü klü ğ ü yara- tı lmı ş lara nazaran değ il bizatihidir, manası ndadı r.

Bu zikirlerle ilgili bir hadiste ş ö yle anlatı lı yor:

 

 

5  İ. Mace Hn. 3815, 3818.

6  Hasenü l­Benna’nı n “Mesû rat” ı ndan naklen.


 

 

661


 

 


 

662


İ lk mü minlerin fakirleri Peygamberimize gelerek sı zlandı lar ve ş ö yle de-

diler:

­ Ya Resû lellah! Mal, mü lk sahibi olan mü ’min kardeş lerimiz yü ksek de­

recelere ulaş ı yorlar.

Cennet’e girmeye hak kazanı yorlar.

Biz ise onları n pek gerisinde kalı yoruz. Ç ü nkü bizim kı ldı ğ ı mı z gibi on- lar da namaz kı lı yorlar, bizim tuttuğ umuz gibi onlar da oruç tutuyorlar. Fakat onları n ihtiyaç ları ndan fazla mal varlı kları olduğ u iç in Hac ve Umre yapı yor- lar, (malî ) cihadda bulunuyor ve sadaka veriyorlar. (Biz ise onları n yaptı ğ ı bu gü zel amelleri yapamı yoruz. )

Allah’ı n Resû lü  Peygamberimiz î mandan kaynaklanan bu  sö zleri  dinle- dikten sonra ş ö yle buyurdular:

- Yaptı ğ ı nı z sü rece sizleri hayı rda geç en zengin mü minlerin derecesine ulaş tı ra­ cak ve sizleri benzerlerini yapanları n dı ş ı nda hiç kimsenin ulaş amayacağ ı manevî yü celiğ e erdirecek ve de iç inde yaş adı ğ ı nı z toplumun en iyileri kı lacak amelleri si­

ze ö ğ reteyim mi?

Sö zü nü ettiğ im ve her birinizin sapacağ ı amel ş udur: Her bir vakit namazı n sonunda otuz ü ç er defa: Sü bhanellah, Elhâ mdü llah

Allahu Ekber, deyin. ”7

Zira her bir; “Sü bhanelah” tesbihi bir sadakadı r. “Elhamdulillahi” hamdi bir sadakadı r. “Allahü Ekber” tekbî ri bir sadakadı r... 8

Her bir sadaka ise en az on birim sevap kazandı rı r.

Yü ce  Rabbimden  cü mlemizi  zikredici  kulları ndan  kı lması nı  niyaz  eder, zikir neş eleri iç ersinde yaş anacak bir ö mü r diler, hutbemizi konumuzla ilgi-

li bir â yetle bitiririm:

“Rabbini, iç inden yalvararak ve korkarak alç ak biz sesle sabah akş am an. Rab­

bini anmaktan gaflet eden gafillerden olma. ”9

 

 

7  Buharî Ezan 155.

8  Miş kâ tü l­Mesâ bih Hadis No: 1898.

9  A’raf, 205.


 

 

Allah’ı n Rı zası na Erdirecek Vesî lelere Yapı ş mak

 


İ slâ m Dininin yü celtici, Hak ve halk insanı kı larak mutlu edici emirlerini

ihtiva eden Kur’â n-ı Kerim’de Rabbimiz ş ö yle emir buyurmaktadı r: “Ey Mü ’minler! Allah’ı n emir ve yasakları na aykı rı lı ktan korunun.

Allah’a yaklaş maya vesî le arayı n. O’nun yolunda (gerektiğ i ş ekilde) Cihad yapı n ki kurtuluş a/mutluluğ a eresiniz. ”1

Bu Kur’â n buyruğ undan aç ı kç a anlaş ı lmaktadı r ki, Fert ve Cemiyet ola- rak istikrar bulmamı z ve mesut olabilmemiz iç in ibadet aş kı yla yapmamı z ge- reken bir vazifemiz de bizi Rabbimizin rı zası na erdirecek vesî leleri, imkâ nları aramak, bulmak ve değ erlendirmektir.

Hayatı mı zı n tabî i akı ş ı iç erisinde husû sî (ö zel) ve bü yü k bir gayret gö s- termeksizin bulup değ erlendirebileceğ imiz Rabbimizin rı zası na erdirecek bazı “Vesî le”lere iş aret etmeye ç alı ş acağ ı z.

• ­Allah bağ lı ları nı ç oğ altsı n­Sevgili Peygamberimiz ş ö yle buyuruyor:

“Sadakaları n en faziletlisi su (meş rubat) ikram etmektir. ”2

Bu hadî sin ı ş ı ğ ı nda hareketle, karş ı laş tı ğ ı mı z dostları mı za, mü ş terilerimi-

ze, mesai arkadaş ları mı za tı bben pis ve zararlı olan ve pis/zararlı olduğ u iç in

de ikram edilmesi İ slâ mî ö lç ü lere gö re kiş i gü naha sokacak olan sigara yerine ç ay ve diğ er meş rubatları ikram edebiliriz.

Bu nevi bir ikram bir sadaka olduğ u ve en az on sevap kazandı racağ ı iç in bizi Rabbimizin hoş nutluğ una erdirecek hayı rlı bir vesî le olur.

• Hayat Kitabı mı z Kur’â n­ı Kerî m’de Mevlâ mı z ş ö yle emir buyurur:

 

 

1  Mâ ide 35.

2  Keş fü l-Hafâ Hadis No: 467.


 

 

663


 

 


 

664


“Ey Mü ’minler! Allah’ı ç ok ç ok anı n. ”3

Bu emre muhatap olan biz mü ’minler iç in ne kadar ç ok vesî le-i rahmet vardı r.

Yolda  yü rü rken,  araba  kullanı rken,  mü ş teri  beklerken,  san’atı mı zı  icra ederken dilimizle, kalbimizle Allah’ı zikredebiliriz. Ç oğ u kez hususî bir vakit ayı rarak elimize tesbih almaya, inzivaya ç ekilmeye gerek yoktur. Ş uurla yaş a- dı ğ ı mı z her an bü yü k bir vesiledir.

Peygamberimiz: “Sü bhanellah”, “Elhamdü lillah”, “Allahü Ekber” ve “Es-

tağ firullah”, gibi zikir cü mlelerinin her birinin bir sadaka değ erinde olduğ unu

ve en az on birim sevapla mü kâ fatlandı rı lacağ ı nı mü jdeliyor.

Tatbik edilmesi pek kolay olup Allah’a yaklaş tı racak, kalbi nurlandı racak bir vesî le değ il midir bu?

• Ş anlı Peygamberimiz: “Hediyeleş iniz ki birbirlerinizi sevebilesiniz. ”4 buyu- ruyor ve birbirlerimizi sevmedikç e de gerç ekten iman etmiş olamayacağ ı mı -

zı bildiriyor.

İ malatç ı, toptancı ve hatta perakendeci olarak ş ehir iç i ve dı ş ı ndaki mü ş - terilerimizin paketlerine, kolilerine dinî -ahlâ kî -tarihî mevzulardaki kü ç ü k el kitapları ndan hediyeler koyabiliriz. Ziyaretimize gelen dostları mı za kitap he- diye edebiliriz.

Ticaret yapan bir mü ’min iç in her yı l belirli bir miktar kitap hediyesi ne ucuz, fakat ne mü barek bir vesî ledir.

• Ş anlı Peygamberimiz Kur’â n ç izgisinde biz mü ’minleri ş ö ylece yü rek- lendirir:

[“Mü ’minin bir bilgiyi ö ğ renip, mü min kardeş ine ö ğ retmesi en değ erli sadaka­

dı r/hayı rdı r. ”

“... İ slâ m Dini’nin, olgun aklı n ve ilmin Hak, doğ ru ve gü zel buldukları na ç ağ ı r­

mak: batı l, eğ ri ve ç irkin gö rdü klerinden sakı ndı rmak sadakadı r/hayı rdı r. ”]5

Hakk’a ç ağ ı rma, Bâ tı l’lardan sakı ndı rma gö revimizi yaparak Allah’ı n rı za- sı na ermemize sebep olacak ne kadar ç ok vesî le vardı r.

 

3  Ahzab 41, Ra’d 28.

4  Keş fü l­Hafâ Hadis No: 1023.

5  İ. Mace Hn. 243; M. Mesabih Hn. 1898.


 

 


Ö ğ le tatilinde iş veren veya ç alı ş ma arkadaş ı olarak mesâ i arkadaş ları mı za

dî ni­ahlâ ki bir kitaptan 5­10 dakika okuyabiliriz.

Ziyaret veya iş takibi iç in gelen mü min kardeş lerimize sohbetin sonunda bir â yet veya hadî s tercü mesi nakledebiliriz.

Cuma namazı na olsun gelmeyen gafil mü min kardeş lerimizi ş efkatle Cu- ma namazı na ç ağ ı rabiliriz.

Basit gibi gö rü len bu tü r ç alı ş malarla değ erlendirilecek vesî leler bizi bü - yü k sevaplara erdirebilir, Allah’ı n rı zası na ulaş tı rabilir. Peygamberimiz bakı nı z nası l mü jde veriyor:

“Bir kimse Allah’ı n ve Peygamberinin buyrukları na davet ederse, ona ç ağ rı sı na uyanları n sevapları gibi sevap verilir... ”6

• Peygamberimiz: “Mü min kardeş ini sevindirmen Allah’ı n rahmetine/mağ fi­

retine erdirici amellerdendir. ”7 buyuryor.

Bu hadî se gö re, ana ve babaları mı zı n hatı rları nı sorarak onları memnun etmek, dostlara mektup ve tebrik yazarak onları mesrur etmek, gü venilir kom-

ş u ve arkadaş lara haftalı k-aylı k ö dü nç para vererek onları rahatlandı rmak ve mahkû m dostları ziyaret ederek sevindirmek, kalplerini kı rdı ğ ı mı z eş lerimi- zin bir hediye ile veya bir ç ift sö zle kalplerini kazanmak... Bü tü n bunları n her biri Allah’a yakı nlı k vesî lesidir.

* Yü ce Peygamberimiz Hz. Muhammed ş ö yle buyuruyor:

“... Yardı ma muhtaç zayı f mü mine bedenî yardı mda bulunmak bir sadakadı r/

hayı rdı r. ”

“Can taş ı yan her bir varlı ğ a acı mada sevap vardı r. ”8

Sabahları  ve  akş amları  iş e  geliş  ve  gidiş lerimizde  gü zergâ hı mı z  ü zerin- deki duraklarda vası ta bekleyen insanlardan birkaç ı nı ya da ç ocuklu bir ai- leyi arabamı za almak ş ü phesiz bedenî bir yardı mdı r; acı madı r. Arabamı za al- dı kları mı z İ slâ mî ç izgide kiş iler olmayabilir. Ancak bu bile onları n kalpleri- nin İ slâ m’a ı sı ndı rı lması na bir sebep teş kil edebileceğ inden biz niyetimize gö -

re sevap alı rı z.

O halde arabamı za adam alabilme imkâ nı bizim iç in Rabbimizin muhab- betini kazandı racak değ erlendirilmesi gerekli bir vesî ledir.

 

6  M. Sahih­i Mü slim Hn. 1860.

7  El­Camius­Sağ î r “î nne min. ”

8  Et­Tac 2/7.


 

665


 

 


 

666


Peygamberimizin  aç ı klaması na  gö re:  “Sadakalar  belâ ları  defedeceğ inden”

hem kazalara karş ı manevî sigorta, hem de Allah’ı n rı zası na mü him bir vesî le... Araba sahipleri iç in bu ne bü yü k bir imkâ ndı r.

Saygı değ er Mü minler a) Para bozmak,

b) Sorana adres tarif etmek, c) Gü leryü zle selâ m vermek,

d) Sevindirici haber ulaş tı rmak,

e)  Trafik  kuralları na  uyarak  yayalara  ve  vası talara  saygı  gö stermek  gibi Rabbimiz’in bağ ı ş laması na sebep olacak nice vesileleri bu misallerimize ilâ ve edebiliriz.

Ö mü r sermayemiz sü ratle bitiyor. Kayı pları mı z ç ok, kazanç ları mı z az. Bi-

zi Mevlâ mı zı n Rahmeti’ne erdirecek vesî leleri ihdas etmeli, ele geç en bü yü k- kü ç ü k bü tü n imkâ nları değ erlendirerek hayatı mı zı bir fazî let ş elâ lesi halinde ç ağ latmalı yı z.

Peygamberimiz ş ö yle buyuruyor:

[“Mü slü man kardeş ini gü ler yü zle karş ı laman ş eklinde bile olsa gö nü l alı -

cı, fayda sağ layı cı iş lerden hiç birini kü ç ü k gö rmeyin. ”

“(Bu sebeple) yarı m hurma/meyve vermek suretiyle de olsa kendinizi Ce-

hennem azabı ndan koruyun. ”]9

Yü ce Peygamberimiz bu hadî sleri ile bizleri gö nü l uyanı klı ğ ı iç inde bü yü k- kü ç ü k her bir vesî leyi değ erlendirmeye ç ağ ı rmaktadı r.

Kimbilir, belki de Rabbimiz’in Rı zası ’nı tabii hayatı mı zı n akı ş ı iç erisinde ö nü mü ze ç ı kan basit vesî leleri değ erlendirerek kazanacağ ı z.

Yü ce  Rabbimden  cü mlemizi  rı zası na  erdirecek  vesî leleri  değ erlendirme aş k ve ş uuruna erdirmesini diler, Cuma Mesajı ’mı zı vesî le’nin genel bir ö lç ü - sü nü veren hadî sle bitiriyorum:

Allah’ı n Resû lü buyuruyor:

“Bir  kimse  Cehennem’den  uzak  kalmayı  ve  Cennet’e  girmeyi  arzu  ederse Allah’a ve  hiret Gü nü ’ne î man ettiğ i halde ö lmelidir. Bir de kendisine yapı lması nı istediğ ini baş kaları na yapsı n. ”10

 

 

9  Muhtasar Sahî h­i Mü slim Hn. 1782.

10  Mü slim İ mare 46; R. Salihin Hn. 1570.


 

 

Hataları n Kefareti Gü zel Amellerdir

 

 


Dü nya ve Ahiret saadetini arzulayan insan İ lâ hî emirler ve yasaklar doğ -

rultusunda ciddî bir Mü slü man olarak yaş amak ve kâ mil(olgun) bir mü min olarak can vermek mecburiyetindedir.

Mü minler!

Mü min mutluluk dü zeni olan İ slâ m’ı yaş amada arzulu olsa da Hakka ve Batı la yö nelebilecek ve yö neltilebilecek bir fı tratta yaratı lmı ş olduğ undan za- man zaman hata iş lemesi, Hakka ve Halka karş ı suç lu durumuna dü ş en bir gü nahkâ r olması mü mkü ndü r.

“Borç ları nı zamanı nda ö dememek, yanlı ş ve zararlı kararlar almak, ben- liğ e kapı lmak, mü min kardeş lerini gı ybet etmek, yemin ederek mal satmak, kinle/hasetle yoğ rulu sö z sö ylemek, yı kı cı tavı r takı nmak, vazifesini aksatmak, akrabaya ilgisiz kalmak, boş vakitlerini rû hunu yaralayan iş lerle zayi etmek, Helâ l ve haramı n iç iç e girdiğ i eğ lencelerin faili ve mü davimi olmak, namazla-

rı geç iş tirmek, zekâ tı vermemek, iç ki iç mek…ve varlı klar ü zerinde dü ş ü nme- mek gibi hataları n mü minden zuhuru dü ş ü nü lebilir.

Mü him  olan,  mü minin  hataları nı n  acı sı nı  rû hunda  duyarak  tö vbe  eş li- ğ inde onları bı rakması, hataları nı n gü nahları nı giderecek gü zel ameller yap- ması dı r.

Bunun iç in de yapı lması gereken, hatanı n hemen ardı ndan gerektiğ i ş e- kilde tö vbe etmek ve hatanı n zararı nı giderecek, gü nahı nı silecek gü zel sö z, iş

ve davranı ş ları yapmaktı r.

Bu gerekliliğ i Peygamberimiz ş ö ylece aç ı klamaktadı r:

“Nerede olursan ol, Allanı n emir ve yasakları na aykı rı iş ler yapmaktan ko­


 

667


 

 


 

668


run. İ ş lediğ in hatanı n hemen ardı ndan gü zel bir iş yap ki onun zararı nı /gü nahı ­

nı gidersin. ”1

Gü zel davranı ş ve iş in hatalara keffâ ret olacağ ı / ö rteceğ ini Rabbimiz de

hayat kitabı mı z Kur’â n-ı Kerî m’de ş ö ylece aç ı klamaktadı r:

“... Gü zel ameller kö tü amelleri(n gü nahları nı ) giderir. Bu bildiri alabilenlere bir ö ğ ü ttü r. O halde (kö tü amelleri gü zellerle gidermek husû sunda) sabı r gö ster. Zira Allah, Kendisini gö rü r gibi gü zel iş ler yapanları n mü kâ fatı nı zayi etmez. ”2

Kur’â n ve Sü nnet’in hataları affettireceğ ini aç ı kladı ğ ı gü zel ameller, Dini- nin emrettiğ i ve tavsiye buyurduğ u sö zler, davranı ş lar ve iş lerdir.

Bunları n baş ı nda namaz, Allah’ı zikir, duâ, oruç, muhtaç lara yardı m, ada- let, af, Allah iç in sevme, sevindirme, zulme ve ahlâ ksı zlı ğ a nefret ve akrabaya sı la gibi ameller gelmektedir.

Bu gü zel amellerin yapı lan hataları n gü nahları nı gidereceğ ini Peygambe- rimiz bir ç ok hadî slerinde bizlere aç ı klamı ş tı r.

Bu nebevî aç ı klamalardan ö rnekler sunalı m.

-Salâ t ve Selam ü zerine olsun- Allah’ı n Resû lü Hz. Muhammed ş ö yle bu- yurur:

“Her kim benim aldı ğ ı m gibi gü zelce abdestini alı r sonra da ö ğ le namazı nı kı ­

larsa onun sabah ile ö ğ le namazı arası ndaki gü nahları affedilir.

İ kindi namazı nı kı ldı ğ ı nda ö ğ le ile ikindi arası ndaki, akş am namazı nı kı ldı ğ ı n­

da ikindi ile akş am namazı arası ndaki, yatsı yı kı ldı ğ ı nda akş amla yatsı arası ndaki, sabahı kı ldı ğ ı nda da yatsı ile sabah namazı arası ndaki gü nahları affolunur. ”3

“Lâ ilâ he illellah” zikri hataları eritecek en gü zel amellerdendir. ”4

“Allah mü min kardeş ine sevgi ile bakanı affeder. ”5

“Hataları affettirici amellerden biri de mü min kardeş ini sevindirmektir. ”6

“Fitre sadakası size hataları nı za keffaret olsun diye emredildi. ”7

 

 

1  Et­Tac, 5/63.

2  Hud 114-5.

3  Muntahab-ü Kenzü l-Ummal K. Salâ ti.

4  Keş fü l-Hafâ Hadis No: 2637.

5  Keş fü l-Hafâ Hadis No: 2637.

6  El­Camius­Sağ î r “İ nne min” 1/100.

7  Et­Tac 2/24.


 

 


Uğ ursuzluk inancı haset ve kö tü zan gibi haramlardan sakı ndı ran Pey-

gamberimize bunları n gü nahları na kefaret olacak iş ler sorulduğ unda ş ö yle bu- yurdular:

“Bir Sö zü n veya bir iş in uğ ursuzluğ una inanı r gibi olduğ unda o inancı ö nemse­

meksizin hareket et. Haset ettiğ in zaman ç ekememezlik ettiğ in kardeş in iç in Allah’tan

af dile. Kö tü zanda bulunduğ un zaman o zan gereğ ince bir iş lem yapma. ”8

Mü minler!

Yukarı da sunduğ umuz ö rnek niteliğ indeki hadislerin yanı sı ra, gü zel amel- lerin hatalara keffaret olacağ ı nı bile bile yaptı ğ ı mı z yemin, hata ile insan ö ldü r- me ve zihar gibi gü nahlara/suç lara Rabbimizin kefaret olarak fakirleri doyur- mayı, giydirmeyi ve oruç tutmayı emretmesinden de anlı yoruz. 9 Kaldı ki Rab- bimiz Ankebû t sû resinin 7. ş ö yle buyurmuş tur:

“İ man eden ve gü zel ameller yapanları n mutlaka kö tü lü klerini ö rteceğ iz ve on­

ları yaptı kları nı n en gü zeliyle mü kâ fatlandı racağ ı z. ”

Muhterem Mü minler!

Mü min İ slâ m Dininin emir ve tavsiye buyurduğ u gü zel amellerle hatala- rı nı gidermeye ç alı ş ı rken, gü zel amellerin yaptı ğ ı mı z hatanı n cinsinden fakat zı ddı  olan  bir  amel  olması na  hususiyle  bü yü k  bir  ehemmiyet  verilmelidir. Ş ö yle ki:

a) Yaptı ğ ı mı z hata haksı zca alı nmı ş bir kararsa yapmamı z gereken affetti- rici gü zel amel alı nacak yeni ve â dil bir karar olmalı dı r.

b) Hata, insanları batı la ve zarara sü rü kleyen ilmî bir hata ise, gü zel amel de o hatanı n tashihi olmalı dı r.

c) Hata bir kalbin kı rı lması ise, gü zel amel o kalbin kazanı lması olmalı dı r.

d) Hata bir insanı n hakkı nı zimmete geç irmek ise gü zel amel o hakkı n iti- rafı, iadesi ve tazmini olmalı dı r.

a)... ve hata gizli ise keffaret olacak gü zel amel gizli, aç ı ksa gü zel amel de alenî olmalı dı r.

Hataları n ardı ndan yapacağ ı mı z gü zel amellerin hatanı n cinsinden fakat zı ddı olan bir sö z, iş ve davranı ş olması lü zumunu Muaz ibni Cebel hadî sinden ö ğ reniyoruz.

 

8  İ. Mace Hn. 2111.

9  a ­M. Zevâ id 8/78.  b) Maide 89; Nisa 92; Mü cadele 3­4.


 

669


 

 


 

670


Hz. Muaz ibnü Cebel (r. a. )

­ Ya Resû lellah! Bana ö ğ ü t ver, ricası nda bulunduğ u zaman Peygamberi- miz ş ö yle buyurdular:

­ Bir hata iş lediğ in zaman, hemen ardı ndan onun (cinsinden fakat zı ddı olan)

bir gü zel amel yap ki onun gü nahı nı gidersin.

Hatanı gizli olarak yaptı nsa gü zel amelini de gizli yap. Aç ı ktan yaptı nsa gü zel amelini de aç ı kç a yapı ver. ”10

Gü zel ameller hatanı n keffâ reti olacağ ı gibi, Allah’ı n mutlak egemenliğ ine ortak koş mak, adam ö ldü rmek, faiz yemek, iç ki iç mek, ana-babaya â si olmak, sihir yapmak, kâ firleri, mü nafı kları ve ahlâ ksı zları sevmek ve desteklemek gi-

bi bü yü k gü nahlardan ş uurla kaç ı nmak da hatalara keffaret olur.

Rabbimiz bu engin lü tfunu ş ö ylece mü jdeliyor:

“Eğ er siz yasaklandı ğ ı nı z bü yü k gü nahlardan sakı nı rsanı z diğ er gü nahları nı zı bağ ı ş lar ve sizi ş erefli bir mevkie (Cennet’e) sokarı z. ”11

Mü minler!

Peygamberimiz “Allah kö tü bir iş in gü nahı nı kö tü bir iş le gidermez. Kö tü iş in gü nahı nı ancak gü zel bir amelle giderir. ”12 buyuruyor.

O halde hataları mı z sebebiyle dü nyada rû h bunalı mı, korku ve geç im dar- lı ğ ı, â hirette de ateş azabı ile cezalandı rı lmadan ö nce tö vbeye ve gü zel amel- lere koş alı m.

Zira dü nya ve â hirette mutluluk hataları n ardı ndan gü zel ameller yapan- ları n hakkı dı r.

Bu gerç eğ i aç ı klayan mü jdeleyici bir â yetle hutbemizi bitiriyorum:

“... Rablerinin rı zası nı isteyerek (her zorluğ a) katlananlar, namazları nı dos­ doğ ru  kı lanlar,  kendilerine  verdiğ imiz  rı zı ktan  gizli  ve  aş ikâ r  (hayı r  yolları nda) harcayanlar ve bir de yapı lan hatalara gü zel iş lerle karş ı lı k verenler iç in bu dü nya hayatı nı n iyi bir sonucu olan Adn Cennetleri vardı r... ”13

 

10  Alû sî, Rû hul­Meâ ni, 13/142. (Ra’d 22)

11  Nisa 31.

12  İ bn-ü Kesir Hud 114.

13  Ra’d 22.


 

 

Faydası z Sö z,  Davranı ş  ve İ ş lerden Sakı nmak Gö revimizdir

 


Yü ce Rabbimiz, Firdevs Cennetlerine girecek ve orada ebedi olarak kala-

cak Mü minlerin vası fları nı bildirirken ş ö yle buyurmuş tur:

“Onlar Leğ iv’den; faydası z sö z, davranı ş ve iş ten sakı nanlardı r. ”1

Gerç ekten Kur’â n’ı n leğ iv dediğ i faydası zlardan kaç ı nmadı kç a, maddî ve manevî olgunluğ a ulaş mak, Allah’ı n sevgisine ermek ve de Hak ve Halk insa-

nı olarak geliş mek mü mkü n değ ildir.

İ slâ m zaviyesinden bakarak sö z, davranı ş ve iş leri iki ana bö lü mde ince- leyebiliriz.



  

© helpiks.su При использовании или копировании материалов прямая ссылка на сайт обязательна.