|
|||
Muhasebe Kayıtları ve Denetim4.Muhasebe Kayıtları ve Denetim Blok zinciri teknolojisinin özellikle finansal piyasalar odaklı kullanım alanlarının giderek daha geniş bir yelpazeye yayılması ve üretimden, tedarik zincirine, stok yönetiminden satışa işletme fonksiyonlarının tamamı için önemli bir teknolojik çözüm haline gelmesi sonucunda altyapının muhasebe ve denetim fonksiyonlarında da kullanımı ön plana çıkmıştır. Kayıtları silinemeyen ve değiştirilemeyen dijital bir defter-i kebir olarak tanımlanan blok zinciri teknolojisi, geleneksel muhasebe kayıt sisteminin yerini alabilecek önemli avantajlara sahip olarak görülmektedir. Bir blok zinciri kullanılarak, bir taraftan veri gizliliği korunabilir diğer taraftan iki ticari taraf arasındaki muhasebe kayıtları kolaylıkla karşılaştırılabilir. Böylece muhasebe birimlerinin işletmenin tedarikçi ya da müşterileriyle gerçekleştirmek zorunda olduğu bakiye mutabakat işlemi ortadan kaldırılabilmektedir. Blok zinciri teknolojisiyle muhasebe kayıtlarının tutulması, özellikle zincire eklenen bir bloğun; işleme konu tüm tarafların onayı olmaksızın tek taraflı olarak değiştirilememesi sebebiyle muhasebe işlemleri açısından operasyonel sadeleşme, hile ve yolsuzluk risklerinin minimize edilmesi gibi önemli avantajlar sağlamaktadır. İlgili işlemlerin, organizasyon içerisinde ve dışında yetkilendirilen tüm ilgililerin de gözetimine açık olması sebebiyle muhasebe denetiminin etkinliği ve verimliliği artarak denetimde de operasyonel sadeleşme imkanı sağlanabilecektir (CAA, 2017). Akıllı sözleşmeler aracılığıyla bilgisayarların koşulları önceden belirlenen operasyonları otomatik şekilde gerçekleştirebilmesinin mümkün olduğu yukarıda detaylandırılmıştı. Bu kapsamda akıllı kontratlar kullanılarak muhasebe birimlerinin fatura hazırlama operasyonları blok zinciri teknolojisiyle bilgisayarlara devredilebilecek, böylece örneğin bilgisayar önce blok zincirini kontrol ederek malların stoklara girdiğini ve ödemeyi gerçekleştirmek için gerekli kaynağın bulunduğunu teyit edebilecek ve bir faturanın kendiliğinden ödenmesini sağlayabilecektir (ACCA, 2017). Geleneksel bir muhasebe sisteminde işlem güvence akışı şu şekilde gerçekleştirilmektedir (Byström, 2016:4): • Finansal raporlar, işletmenin muhasebe birimince hazırlanır • Bir denetçi, hazırlanan finansal tabloların doğruluğu ve güvenilirliğiyle ilgili bir fikir beyan eder • Yatırımcılar, kredi verenler ve diğer dış paydaşlar; hem denetçinin beyanına güvenmeli hem de işletmenin yanıltıcı bilgi sunmadığına inanmalıdır. Blok zinciri teknolojisini kullanan bir muhasebe sisteminde işlem güvence akışı ise şu şekilde gerçekleşmektedir (Byström, 2016:4): • İşletmenin tüm parasal işlemleri, her bir işleme ilişkin zaman damgasıyla birlikte blok zincirine kaydedilir. • İşletmenin tüm muhasebe kayıtları eş zamanlı olarak işletmenin yetkilendirilen tüm paydaşlarınca izlenebilir ve dileyen tüm paydaşlar işletmenin gerçek zamanlı finansal tablolarını görebilir. Anlaşılacağı üzere blok zinciri teknolojisi, muhasebe işlemlerinin daha güvenilir ve zamanlı biçimde paydaşlara sunulmasını sağlayarak bilgi kalitesinin gelişmesine ve şeffaflığın artmasına imkan tanımaktadır. Bu sayede denetim operasyonlarının süresi kısalmakta, denetim sonuçlarının güvenilirliği artmakta ve önemli bir zaman ve maliyet etkinliği yakalanmaktadır.
|
|||
|